KAYSERİ için “huzur şehri” diyoruz.
Türkiye’nin neresinde “huzur şehri” deseniz aklınıza Kayserigeliyor.
Bu İstanbul’da da öyle, Diyarbakır’da da.
Ama; gerçekten öyle mi, rakamlara bakmak lazım.
Nüfus oranına vurduğumuzda son dönemlerde pek de öyle “huzur şehri” dediğimiz gibi bir metropol değiliz.
Yapılan araştırmalarda Kayseri huzur anlamında yaşanabilir şehirler arasında 24. sırada yer alıyor.
Elbette “kendine eşdeğer” şehirler arasında bu anlamda yine de huzur şehri sayılabilir.
Ama son dönemlerde özellikle asayiş olaylarında büyük bir patlamanın olduğu görülmektedir.
“Geçiş yolu” diyoruz ya, işte bu geçiş yolu olmamız nedeniyle ne yazık ki büyük sıkıntılar yaşayabiliyoruz.
Dünyanın dört bir yanında bu böyledir.
Geçiş bölgeleri her zaman sıkıntılı yerler olmuştur.
Giderek nüfusu artan, bugün 100 binin üzerinde göçmeni barındıran Kayseri’nin her şeye rağmen “yaşanılabilir bir meptropol” olduğunu gözardı edemeyiz.
Bundan Emniyet’in, Jandarma’nın ve dahası buna bağlı birimlerin iyi çalışması da etkili olmuştur.
Biz bireyler olarak da şehrimizin yaşam kalitesini arttırmak için iyi çalışmalıyız.
Gerektiğinde “huzur sağlamak” için çalışan devlet bireylerine yardımcı olmalıyız.
Yoksa “bananeci” tavırla kendi geleceğimizi karartmış oluruz.
Farkına varana kadar da iş işten geçmiş olur.