MALUMUNUZ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son dönemlerde ekonominin canlanması için her alanda yatırım seferberliği çağrısında bulunup, devlet olarak buna öncülük yaptıklarını ve özel sektörün de taşın altına elini koyması gerektiğini söyledi.
İstanbul, Ankara gibi merkezler de bu çağrıya cevap verdi ve “Milli İstihdam Seferberliği” toplantıları gerçekleştirmeye başladı.
Her alanda dedik ya, işte burada istihdam seferberliğinin yegane yapılması gereken sektörlerin başında da ne yazık ki medya geliyor.
İşsizlik oranlarının her geçen gün tavan yaptığı medya sektörünün içinde bulunduğu durum içler acısı.
Genel olarak baktığımızda Türkiye’de 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2016 Eylül döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 420 bin kişi artarak 3 milyon 523 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 1 puanlık artış ile yüzde 11,3 seviyesinde gerçekleşti.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, 2016 Eylül’de, tarım dışı işsizlik oranı 1,3 puanlık artış ile yüzde 13,7 olarak tahmin edildi.
Genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oranı 1,4 puanlık artış ile yüzde 19,9 olurken,15-64 yaş grubunda bu oran 1,1 puanlık artış ile yüzde 11,6 olarak gerçekleşti.
Medya boyutunda durum nasıl, bir bakalım...
Türkiye’de yılda ortalama 500 ile 1000 arası gazeteci işsiz kalıyor.
TÜİK rakamlarına göre işsiz gazeteci sayısı 7 bini buldu. Avrupa’da %25 olan gazeteciler arasındaki sendikalaşma oranı Türkiye’de %3,5 ile sınırlı kaldı.
Bu da İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük illerde mevcut. Anadolu’da bırakın sendikalaşmayı, iş bulmak bile iğne ile kuyu kazmayla eşdeğer.
Müesseseler ayakta durmakta sıkıntı çekerken, yeni istihdamlar oluşturmalarını beklemek hayal olur.
Özel ilanı olmayan Anadolu basınını artık resmi ilanlar da ayakta tutamıyor.
8 sayfalık bir gazetenin aylık maliyeti 25 bin liradan aşağı değil.
Ne yazık ki Türkiye gibi büyük bir ülkede yerel medya güç bulamamış, Cumhuriyetin ilk yıllarında önem kazandığı halde, daha sonraki yıllarda bu gücünü kaybetmiştir. Bunun birden fazla nedeni bulunmaktadır. Bunların hemen hemen tamamı ekonomik bir kökene dayanmaktadır.
Velhasılı, gelişmiş bir yerel medya aynı zamanda gelişmiş demokrasinin izdüşümlerinden birini vermektedir. Türkiye’de bu durum bir şekilde internet devrimi ve dijital medyanın devreye girmesiyle çözülebilir gibi gözükse dahi, görünen söz konusu web haber sitelerinin de “kopyala-yapıştır” şeklinde ulusal haber yayıncılığına kaydığıdır. Halbuki Türkiye gibi dünya ile bütünleşmede dev hamleler yapan bir ülkenin, yerelde de güçlü olması gerekmekte ve bunun yolu da yerel sorunların tartışıldığı, aktarıldığı, yerel ile ulusal arasında köprü vazifesi görecek bir “yerel” medyanın oluşmasıyla mümkün olduğu görülmektedir.
Bu nedenledir ki merkezi hükümetin, yerel medya için “acil eylem planı” hazırlaması ve istihdam seferberliğine yerel medyadan başlaması gerekmektedir.
Çünkü; artık bu bir elzem olmuştur..
GÜNÜN SÖZÜ
Hırs, başarısızlığın son sığınağıdır... Oscar Wilde