Uzun yıllar Almanya’da çalışıp biriktirdiği sermayesini, doğup büyüdüğü bölgede yatırım yaparak iş imkânı sağlamak bölge ve ülke ekonomisine katkı sağlamak amacıyla ülkemize getirmiştir.
1980’lerden itibaren Kayserinin siyasi ve yöneticileri Pınarbaşı ve Sarız bölgesinin kalkınmasının ve ekonomik geleceğinin coğrafi koşullar nedeniyle tarımda değil hayvancılık olduğunu ifade etmişler ve bu konuda uzmanlarının sunuşlar yaptığı birçok sempozyumlar düzenlemiştir. Ancak bu sempozyumlar ve düşünceler fiiliyata geçirilememiştir.
Bu dönem içinde Pınarbaşı ilçesinde Uzunyayla’lı bir iş insanı tarafından ilçenin ve çevrenin ekonomik gelişmesine katkı sağlayacak bir adım atılmıştır.
1990 lı yılların ikinci döneminde, Pınarbaşı İlçesinde Et Entegre Üretim tesisi kurmak için girişimde bulunmuştur. İş insanı yatırım yapacak kadar ekonomik yetkinliğini yurtdışında elde ettikten sonra doğup büyüdüğü memleketine yurt dışında gördüğü et entegre tesislerinden birisini kurup bölge ekonomisine katkı sağlamak istedi.
Gurbetçi yurtdışından entegre tesisinin projesini ve projenin gerçeğe dönüşmesini sağlayacak finansal kaynağı göndererek, yatırımın imalatını takip edecek olan yakınlarına ulaştırmıştır. Bu arada herhangi bir banka kredisi kullanmadan kendi biriktirdiği mali kaynakla tesisin inşa edilmesini gerçekleştirdi.
Son derece modern ve sadece Pınarbaşı İlçesine değil Sarız, Gürün ve Şarkışla gibi yakın ilçe ve köylerinin ekonomik kazanç sağlayacağı bir tesisin inşaatı tamamlanmış ve kısa süre içerisinde üretime geçmiştir. Pastırma, sucuk ve diğer ürünlerin üretimi hijyenik koşullarda üretilmeye başlamış , Çok talep edilen ürünler üretilmiştir.
Tesis üretime geçene kadar ciddi bir sorun yaşamayan işletme, üretime başladıktan sonra yetki, inisaitif kullanma, üretimde yetki kimin olacak diğer işlere bakacak gibi kısır çekişmenin içerisine girmiştir. Tipik Çerkes davranışı hasetlik, kıskançlık burada hemen etkisini göstermiştir. İncir çekirdeğini doldurmayacak mazeretlerle işletme sahibinin bilgisi dışında temsilciler arasında başlayan çekişmeler sonrasında işler aksamaya başlamıştır. Sonunda üretimde süreklilik yok olmuş, işporta zihniyetiyle güzelim işletmeyi banka kredisine muhtaç ettiler, liyakatsiz, art niyetli personel ve yöneticiler nedeniyle tesis önce bankaların eline düştü daha sonra piyasadan çekilmek zorunda kaldı. Piyasadan çekilirken tesise umut bağlayan birçok köylüyü de mağdur etmiştir. Et entegre tesisi bugün içindeki malzemelerle birlikte çürümeye terk edilmiş ve metruk bir şekilde bırakılmıştır.
Bugün Kayseri merkezli olarak ekonomik , ülkemizde et sucuk ve pastırma piyasasını domine eden iki firma bulunmaktadır. Bu iki işletme Pınarbaşı İlçesindeki yatırımın yapıldığı tarihlerde, lokal üretim yapan küçük aile şirketleri düzeyinde olan işletmelerdi. Bu açıdan bakınca, yöremiz için ne kadar önemli bir fırsatın kısır çekişmelerle harcandığı açıkça anlaşılmaktadır. Bu nedenle tesis kısır çekilmelere malzeme yapılmadan üretime devam edebilseydi bölge hayvancılığı için önemli sonuçlar doğuracağını tahmin etmek zor olmasa gerek. Yapmayın, et’meyin demenin fayda sağlayamayacağı bir sürece girmiş olmanın üzüntüsünü taşımak bize ilerisi için ibret alınacak ders olarak hatırlarda yerini almıştır.
Deniz Öztürk
