Çerkeslerin ülkemizdeki yaşam mücadelesi yaklaşık yüz yetmiş yıl önce başlamıştır.
Bugün orta ölçekli marketlere gittiğinizde asgari seviyede 10-15 bin ürün çeşidi ile karşılaşırsınız. Bu kadar geniş yelpazedeki ürünler arasında ne yazık ki Çerkeslere ait herhangi bir ürünle karşılaşmak mümkün değildir. Gıdadan tekstile aklımıza gelen ürün çeşitliliğinde, menşei ve üretimi Çerkes orijinli ve kimliğini taşıyan herhangi bir ürün piyasada bulunmamaktadır.
Ülkemizde Kafkas derneklerinin yetmiş yıllık bir geçmişi bulunmaktadır. Bu dernekler Kafkas ismini tabelada bile olsa yaşatmaya çalıştılar, teşekkür etmek gerekir. Ancak Kayseri’de bir dernek başkanı, kişisel bilgi, iş deneyimi ve görev aldığı diğer derneklerden edindiği deneyimini kullanarak tescilli, marka olma yolunda bir ürünün ortaya çıkması için ülke genelindeki benzer dernekler içerisinde örnek olmasının yanında tüm Kafkas dernekleri içerisinde bir ilki gerçekleştirmiştir.
Yeni nesil Çerkeslerin damak tadını dahi bilmediği, kırk üstü jenerasyonun efsanesi çerkes peynirini, hijyenik ortamda üretimde devamlılık sağlanarak özellikle özgün damak tadında ve Coğrafi Bölge İşareti taşıyan markalaşmış bir ürünü her türlü bürokratik zorluklara ve yöresel engellemelere rağmen üreterek raflarda yer almasını sağlamıştır.
Bu yatırım dernek üyelerinin yüzde yetmişinin aylık 5 TL’lik aidatını bile ödemediği, bilançosunun on beş bin lirayı bulmayan bir bütçeyle yapılamayacağı sağlıklı akıl ve vicdan sahibi herkesin malumudur.
Dernek başkanı il düzeyindeki kamu görevlileriyle kurmuş olduğu dostlukları sayesinde kamudan sağlamış olduğu hibe ile yatırım maliyetinin yanında üretim tesisi ve müştemilatını dernekten herhangi bir ödeme yapılmadan tahsisini gerçekleştirmiştir. Atıl durumda bile olsa bir kamu kurumundan başka bir kamu kurumunun bina araç-gereç gibi taşınır taşınmaz mallarının kullanımını, tahsisini almanın ne kadar zor olduğunu hayatları minyatür dünyalarında geçen kişilerin anlaması mümkün değildir. Açıkça ifade etmek gerekir ki on yedi dönüm arsa üzerindeki binanın müştemilatıyla tahsisini almak bu binada üretim için gerekli tadilatı yaptırmak, üretim ve dağıtım araçlarının temin edilmesini gerçekleştirmek, bir LİDERLİK ve vizyon işidir. Takdir edilmesi gereken çok önemli bir başarıdır.
Sadece Çerkesler arasında bilinen ve ticari üretimi yapılmayan ve unutulmaya yüz tutan Çerkes peyniri, hijyenik ortamda geleneksel üretim tarzına göre uzmanların denetim ve kontrolünde üretilmeye başlamıştır.
Coğrafi Bölge İşareti taşıyan ve isminde Çerkes sözcüğü bulunan orijini Çerkeslere ait bir ürün yüz yetmiş yıldır ilk defa üstelik marketlerin raflarında yer almaktadır. Bu ilktir ve büyük bir başarıdır. Bu başarının mimarı son dönemde Çerkesler içerisinde yetişen bir KANAAT ÖNDERİDİR. Hiçbir komplekse kapılmadan her ortamda kendisine özgüvenli duruşuyla dernek BAŞKANI, temsil kabiliyeti, hatipliği, üretkenliği, yaptığı işler ve lider kişiliğiyle alkışlanacak bir şahsiyettir.
Umarım Çerkesler bu işletmeye atalarının yadigarı ve tescilli marka haline getirilen Çerkes Peyniri üretiminin yapıldığı işletmeye sahip çıkar ve üretimi devam ettirirler.
Deniz Öztürk