Kayserispor’un transfer yapamadığı bu sezonu ligde kalarak bitirmesi demek, bana göre şampiyonluğa eş değer bir başarıdır.
Hele ki, geçen sezonun ikinci devresi ile bu sezonun ilk devresinde oynanan karamsar ve kötü futbol, taraftarı büyük umutsuzluğa itmişti ki, son birkaç ayda yapılan hamleler rüzgarı tam tersine çevirdi diyebiliriz.
Neydi bu rüzgarı tersine çeviren hamleler?
Herkesin malumu, önceki dönem başkan Ali Çamlı’nın “gittim - kaldım” ikileminin arasında sıkışıp kalmıştık ki; valizini topladı ve “eyvallah” deyip gitti.
Çamlı’nın yönetiminde olan Nurettin Açıkalın, yönetim kurulunun kararı ile başkanlık koltuğuna geldi. Kanun gereği yapılan genel kurulda da resmen koltuğun sahibi oldu. Geldiği gibi rüzgarı da arkasından getirdi.
*Önce, geçmişe dönük ödemeleri yaparak futbolcuların kafasındaki soru işaretlerini kaldırdı. Personellerin ödemelerini yaptı.
*Sinan Kaloğlu’nu gönderip, yerine Sergej Jakirovic’i getirdi.
*Takımı ‘gerçek’ bir sportif direktöre emanet etti.
*Küçük gibi görünen ancak büyük problemlere yol açan kulüp içi sorunları da adım adım çözmeye başladı.
Bu değişimlerin meyvelerini almaya başladık. Yeni hocanın geldiği son 4 haftada, yönetici Rıza Erkut Yurdemi’nin söylemi ile “bambaşka bir Kayserispor” izliyoruz. 4 maçta yenilgisiz 8 puan toplayan bir Kayserispor var. Her şeyden önce sahada iyi bir futbol var. Bu bile başlı başına bir umut ışığı.
Bir takımı izlerken, taraftarının içinde bir kıpırtı oluyorsa, o takımda iş var demektir. Şu an Kayserispor camiası bu kıpırtıyı tekrar hissetmeye başladı.
Bundan önceki dönemde ‘stajyer hoca’ olarak getirilen isimler futbola büyük emekleri geçmiş kişiler, haklarını teslim edelim. Futbolculuk zamanlarında büyük başarılar elde eden hocalar. Ancak Kayserispor ve Kayserispor’un durumda olan takımlara kurtarıcı olarak gelmeleri için daha çok fırın ekmek yemeleri gerektiği aşikar…
Hoca olmak kolay, iyi hoca olmak zordur.
Kayserispor’un transfer yapamamasına rağmen birçok takımdan iyi kadrosu olduğu çok belliydi. 2-3 sezon önce transfer edilen isimlerle yola devam ediliyor. Buna rağmen bu ligi bilen ‘sağlam’ oyuncuları var. Sadece üzerlerindeki ölü toprağı atmak gerekiyordu. O da birkaç hamle ile halledildi.
Aman ha, sakın bu söylemlerim rehavet olarak algılanmasın.
Hala düşme hattındayız ve daha oynanacak çok maç var. Lig bitmiş değil.
Ama şunu net ifade etmek gerekiyor ki; BU TAKIM DÜŞMEZ!
Takım, yönetim, taraftar, basın ve camia olarak birlik olursak, Kayserispor’u ligde tutabiliriz. Önümüzde kritik maçların iç sahada olması ve şu ana kadar gösterilen performans, bu zorluğu aşabileceğimizi kanıtlıyor. Hep birlikte mücadele etmeye devam edelim!
