En baştan başlayalım…
Çağdaş Atan, Kayserispor’un kapısından içeri adım attıktan sonra çok güzel işler yaptı. Kayserispor hiçbir zaman korkak futbol oynamadı. Transfer tahtası kapalı olan bir takımdan ziyade, üst sıraları zorlayan güçlü bir takım hüviyeti kazandı. Cesur ve göze hoş gelen futbol oynatan Çağdaş Atan, büyük sempati kazandı. Kim ne derse desin güzel işler yaptı bu adam.
Gidişi tartışılır…
Kimine göre gitmesi gayet mantıklı ve doğalken, kimi ise Çağdan Hoca’nın gidişinin yanlış olduğunu düşünerek eleştiri yağmuruna tuttu. Hatta beddua eden bile var…
Benim düşüncemi sorarsanız, profesyonel futbolda bu tür durumlar var. Evet, Çağdaş hoca camia ve taraftar ile güzel bir bağ kurdu. Sahada ve tribünde güzel enstantaneler de seyrettik. Ama futbol böyle bir şey… Bu takım Çağdaş Hoca’nın babasının takımı değil… Profesyonel bir teknik adam, kendisi için en doğru olanı düşünür ve yapar…
Ki bu sonucun olacağını hepimiz bekliyorduk. Yönetim de bekliyordu. Çünkü; Ali Çamlı, Çağdaş Atan gittikten sonra yaptığı açıklamada şu ifadelere yer vermişti: ”Biz hocayla 3 yıllık bir sözleşme uzatırken, hem kulübü hem hocayı riske etmeyecek şekilde imzaladık. Hoca giderse cezai şart koymadık, biz gönderirsek de cezai şart koymadık. İki taraf da sıkıntı yaşamaması için cezai şart koymadık sözleşmeye. Bu yüzden hoca bizimle bir sıkıntısı olmadan gidebilir."
Bu ne demek? Bu hoca istediği zaman gidebilir, biz istediğimiz zaman gönderebiliriz.
Hoca sezon başında da gidebilirdi. Ya da geçen sezon bittikten sonra… Sözleşmeyi hiç uzatmayabilirdi. Fakat yine de şans verdi kulübe ve sözleşmeyi şartlı olarak uzattı. Fakat yönetim transfer ve birçok konuda ağır davranınca kaçınılmaz son yaşandı.
Bana göre de Çağdaş Atan, Kayserispor’daki misyonunu tamamladı. İnşallah ilerleyen yıllarda yine yollar kesişir bu isimle… Benim beğendiğim, oynattığı futbolu sevdiğim bir isim Çağdaş Atan…
Kayserispor’da kattıkları için teşekkür ederiz. Yeni futbol hikâyesinde de başarılar dileriz.