Ne büyük bir lidermiş çoğu yeni anlıyor…
Halen anlamayanlar da var!
Üç tarafı denizler, 4 tarafı düşmanlar, içi hainlerle dolu olan topraklarda kurtuluş mücadelesinin baş kahramanı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin mimarı büyük Atatürk’ü ve bu toprakları bize vatan yapan ecdadımızı bir kez daha rahmetle ve minnetle anıyorum.
Kurduğu Cumhuriyet 100’üncü yılında…
Her ne kadar kıymetini bilemesek de Cumhuriyetimiz 100 yaşında.
Devletin ne büyük bir nimet olduğunu devletsiz kalan milletlerin haline baktığımızda daha iyi anlıyoruz.
Yıllar önce Amerika’nın sözde özgürlük adı altında tarumar ettiği Irak’tan ülkemize sığınan ve Kayseri’de inşaatlarda çalışarak geçimini sağlamaya çalışan Türkmen doktorun “Devlet yoksa malın, mülkün, paranın, makamın, mesleğin, ünvanın hiç bir anlamı yokmuş” sözleri kulaklarımda çınlıyor.
Bosna Hersek’te Kovaçi Şehitliği’nde Aliya İzzetbegoviç’in mezarını ziyaret sonrası duyduğum, “En kötü devlet bile devletsizlikten iyidir” sözleri de kulaklarımda çınlar.
Suriye’den ülkemize sığınan Suriyeliler devletleri devlet olsaydı bu halde mi olurdu.
Kudüs’te Filistinlilerin hallerini görünce de devlet kavramının ne kadar önemli olduğunu düşünmüştüm.
Libya’dan Afganistan’a, Doğu Türkistan’dan Arakan’a dünyanın milleti zulüm altında olan birçok ülkesine baktığımızda devletin önemini daha iyi anlıyoruz.
Devlet ama Türkiye Cumhuriyeti gibi bir devletleri olsaydı böyle mi olurlardı…
Atatürk olmadan Cumhuriyet kutlamaya çalışanlara inat Atatürk’ü rahmetle anarak 100’üncü yılımızı kutluyorum.
“Efendiler, yarın Cumhuriyeti ilan ediyoruz” diyerek temele ilk harcı atan, “Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir” diyerek Cumhuriyeti ilan eden büyük lideri hem rahmetle hem minnetle anıyorum.
Bu vesileyle büyük Atatürk için, silah arkadaşları için, bu toprakları bize vatan bırakan atalarımız için bir Fatiha lütfen.
Dua edelim; Rabbim milletimizin birlik ve beraberliğini korusun, devletimize zeval vermesin.
Atatürksüz Cumhuriyet kutlaması yapma talihsizliğini yaşayanların da akıllarını başlarına versin.