SARIZ FELAKETİ VE DUYARSIZLIK!

Elbette depremin yok ettiği yerlerle kıyaslanamaz ama bu kadar da duyarsız kalınmamalı…
Depremde ciddi hasar gören Kayseri’nin il merkezine en uzak ilçesi Sarız’da geçtiğimiz Cuma günü çekimler yaptık.
Dün akşam da Olay Türk Tv’de yayınladık; felaketi yaşayan Sarız’ın içler acısı halini görmek isteyenler Olay Türk Tv’nin sosyal medya hesaplarında oluşan kayıtlardan ilçede yaptığımız çekimleri izleyebilirler. 
Yüzlerce noktada yıkım ve ağır hasar gören ilçede devletin hizmet binalarının da içler acısı hallerini gördük.
İlçede her yıkılan, hasar gören yere gidemedik ama Sarız’ın halini yansıtan çok sayıda görüntü çektik.
★ ★ ★
Önce Tekneli Köyü’ne gittik… Evi başına yıkılmış olan Kiraz teyze ağır hasar tespiti yapılıp içeri girmesi yasaklanan evinin altındaki ahırda bulunan 2 ineği ile ortada kalmış…
Gidecek yeri var ama akrabalarının, komşularının yanında nereye kadar sığar bir insan.
Köyde ağır hasar tespit edilip girilmesin denilen evlere, ahırlara girmek zorunda olan sadece Kiraz teyze değil. Köyde denk geldiklerimizle röportajlar yaptık. 
Bedir isimli bir çocuğun harabe altında yaşam mücadelesini dinledik. 
Ve nicelerini…
“Nerede bu devlet?” demediler ama… Durum vahim…
★ ★ ★
Tekneli’den sonra ilçe merkezine geldik…
Zaten çürük raporu bulunan yaklaşık 50 yıllık Sarız Belediye binasının altındaki dükkanların taşıyıcı kolonlarının betonu parmak müdehalesi ile bile dökülüyordu. Kolondaki demirler öyle bir oksitlenmiş ki, bir balyoz darbesi çökertmeye yeter.
Bu kolonlar kırılırsa belediye binası da çöker.
Esnaflar mecburen bu dükkanlarda mesai yapıyor.
Belediye binasının yanıbaşındaki PTT binası ve üst katındaki lojman depremde ağır hasar gördüğü için tahliye edilmiş. Binaya giriş de yasaklanmış.
PTT Sarız’da hizmet dışı kalmış, yeni yer tahsis edilene kadar hizmet veremiyor.
Gariban vatandaşın elektrik faturası desteğine kadar birçok devlet desteği PTT aracılığıyla yapılıyor oysa…
PTT binası çökse belediye binasının üstüne yıkılır, belediye binası da eş zamanlı olarak yerle bir olur.
Belediye binasının çevresindeki evler boşaltılmış, vatandaş çatlayan kirişleri, yıkılmaya gelmiş duvarları gösterdi hızlıca uzaklaştık oradan.
Sonra tedirgin bir şekilde Sarız Belediye binasına girdik, Belediye Başkanı Baki Bayrak’ın yetkililere nezaketle seslenişini dinledik. 
“Nerede bu devlet” demedi ama durum vahim...
Belediye duvarlarındaki çatlakları görüp tedirgin olduk. 
Şahsi kanaatim Sarız Belediye binası da derhal boşaltılmalı…
Belediye başkanıyla Sarız meydanında bulunan ve depremde tavanı çöken hükümet binasının önünde de röportaj yaptık.
Riskli yapı olması nedeniyle hükümet konağı depremden 8-9 ay önce kısmen boşaltılmış, Kaymakamlık sağlam bir okul binasında hizmet veriyormuş. Ama adliye inat etmiş binayı boşaltmamış, depremde tavanda çökme olunca Adliye de çürük hükümet konağını terketmiş.
Terk etmiş ama şu anda Sarız Adliyesi  hizmet dışı. Adliye olarak hizmet vermesi için kurulan konteynerlerde bu mevsim şartlarında hizmet vermek mümkün değil.
Yaptığımız çekimleri izleyin o konteynerleri görün, orada Adliye olur mu siz karar verin.
Riskli raporu verilen ilçe emniyet müdürlüğü binası için proje hazırdı aslında ama yenisi yapılmamış. İlçe emniyeti o riskli raporu verilen binada hizmet vermeye çalışıyor. Kim engel oldu da emniyet binası neden ve nasıl yenilenmedi hayret…
Öğretmenevi riskli raporu nedeniyle önceden boşaltılmış zaten devre dışı.
Cezaevi binası zaten yıllar önce kaderine terk edildi yıkılmayı bekliyor.
Kamu binalarının yüzde 90’ının çürük raporu var. 
Artçı sarsıntılarda bile hasar gittikçe artıyorken Allah korusun Sarız fay hattında bir deprem olsa Sarız diye bir yer yok olur.
★ ★ ★
Biz gittiğimizde Vilayet makamı Sarız’a gitmemişti, değişen Vali Vekili Şenol Esmer bizden bir gün sonra gitti neyseki.
Sarızlı MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir gitmiş, haricen MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy ve MHP İl Başkanı Adnan İncetoprak gitmiş o kadar.
Ama Başsavcı gidip Adliye’nin halini, Milli Eğitim Müdürü gidip okulların, öğretmenevinin halini, Emniyet Müdürü gidip İlçe Emniyet binasının halini görmeli.
Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, şehrin imkanlarını Kahramanmaraş başta olmak üzere deprem mağduru illere seferber etti ama gelip geçerken Sarız’a henüz gitmedi.
Gidecektir illa ki…
Ama gördüğüm kadarıyla şehrin yöneticileri Sarız’a karşı fazlasıyla duyarsız.
★ ★ ★
Sonra Binboğa Dağları’nın yamacında kurulu bulunan Dayıoluk Köyü’ne gittik. Köy viran olmuş. 
Yıkık, ağır hasar raporu verilen içeri girmenin yasaklandığı evlerin, ahırların içinde yaşam mücadelesi veren insanlar perişan.
“Evi boşaltın” diyen devlet görevlileri bu insanların başlarını sokabilecek konteyner vermemiş hayvanlarını barındıracakları çadır göndermemiş.
“Hayvanları bırakıp nereye gidelim?” diyorlar.
Buna rağmen, “Allah devlete zeval vermesin” demekle de yetinmiyorlar…
Koyun ve kuzuları göçük altında telef olan çiftçi, viraneye dönen evinde diğer hayvanlarını canlı tutmaya çalışıyor. 
Koyunları kuzulatırken röportaj için çağırdık. Evi ağır hasarlı ama orada yaşıyorlar ve o evden başka gidecekleri yer yok. Ağılı öylesine..
“Yapacak başka bir şey yok” diyor…
“Telef olan hayvanları yazırdınız mı?” diye sordum, “Evet, kulak küpelerine kadar bildirdim ama devlet bunun için bana para verecekse direk deprem bölgesine göndersin” diyor.
“Nerede bu devlet” demiyor, “Devlet kim, sensin, benim, biziz devlet” diyor.
Anadolu insanının cömertliği işte budur.
Ağır hasar raporu verilip girişi yasaklanan ev ve ağılda yaşam mücadelesi veren başka bir çiftçinin evine girdiğimizle çıktığımız bir oldu.
İçeride 7-8 kişi yaşıyor. Ve başka çareleri de yok…
Ev ve ağıl göçtü göçecek…
Yıkılan evinin duvarında asılı duran televizyonu uzaktan bile görülen başka bir çiftçiyi hayvanlarının bakımıyla uğraşırken röportaja çağırdık, O da “Mecburen buradayız, yapacak başka bir şey yok” demekle yetiniyordu.
★ ★ ★
Akşam olmak üzereydi Yeşilkent Kadabası’na geçtik…
Depremde perişan olan İlkokul ve Ortaokul binasına giremedik, duvarlar yamulmuş, tavanda çökmeler olmuş.
Bilgileri rahmetli meslek büyüğümüz Veli Altınkaya’nın okul personeli olan kardeşi Hüseyin abiden aldık.
Şükür ki sömestr tatili nedeniyle okulda öğrenci yokmuş.
Okula girilmesi mümkün değil. Kapıyı açıp binanın içindeki hasarı uzaktan görüntülemeye çalıştık.
Okulun ağır hasarı nedeniyle yıkılması kaçınılmaz.
Okulun hemen yanıbaşındaki öğretmen lojmanı ilk depremde çok kötü sarsılmış, öğretmenler aileleriyle Hüseyin abinin evine geçmişler. Öğlen depreminde ise öğretmen lojmanı çatısından, tavanından, duvarlarından ağır hasar görmüş ve harabeye dönmüş. 
Öğretmenler evlerine eşya almaya dönmemiş neyseki…
Orasının da yıkılması kaçınılmaz.
Hüseyin abi okulun 20 yıldır kasabanın eğitim öğretimine büyük katkı sağladığını, göç nedeniyle nüfusu 2.000’in altına düşerek kasaba statüsünü kaybedip mahalle olan Yeşilkent’in okulunu da kaybettikten sonra eğitim kaygısıyla daha da çok göç vereceğini anlattı.
Buruktu Hüseyin abi, biz de ilçeden buruk ayrıldık.
★ ★ ★
Göksun sınırındaki Kayseri’nin Sarız İlçesi’nde kamu binaları  perişan, yüzlerce ev, ahır, ağıl hasarlı, viraneler altında yaşam mücadelesi veren insanlar perişan, 13 cami ve minaresi hasarlı…
Ve devleti bekliyorlar… Devletin el atmasını, çadır, konteyner göndermesini bekleyen de var ama devleti “Sarız da afet kapsamında” desin diye bekliyorlar.
Ve son söz;
Şehrin yöneticilerinin fazlasıyla duyarsız kaldığı Sarız afet kapsamına alınmazsa Sarız’a ayıp edilmiş olur…