Kahraman Kıbrıs Türk Mücahidinin Türk Silahlı Kuvvetleri’yle omuz omuza savaşarak, canları ve kanları pahasına gerçekleştirdikleri 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekâtı tarihimizin sayfalarında çok büyük öneme sahiptir. 20 Temmuz, Ada’ya barışın gelmesinin, Kıbrıs Türk Halkının özgürlüğe kavuşmasının ve varoluş mücadelemizin dönüm noktasıdır. Bu anlamlı günün önemi kuşkusuz ki, bizler için çok büyüktür. Rumlar, 1960 yılında kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’ni başından beri 'Enosis' hayallerine ulaşmak için bir sıçrama tahtası olarak görmüşlerdir. Bu sebeple de 1960 yılında kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti, ancak üç yıl yaşayabilmiş ve Kıbrıslı Türkler, 1963 yılında eşit ortak olduğu cumhuriyetin tüm organlarından zorla saf dışı bırakılmıştır. Rumlar Aralık 1963’te Kıbrıs Türklerine yönelik sistematik ve kapsamlı saldırılarına başlamış, 20 Temmuz 1974’e kadar devam eden bu karanlık yıllarda Kıbrıs Türk Halkı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve halkının her türlü desteğiyle direnmiş, mücadelesine birlik ve beraberlik içerisinde devam etmiştir. Hepimizin çok iyi bildiği üzere, 15 Temmuz 1974’te Yunanistan’ın Ada’ya yaptığı darbe girişimi neticesinde Türkiye uluslararası antlaşmalardan kaynaklanan garantörlük hakkına dayanarak Kıbrıs Türk Halkını toplu kıyımdan kurtarmak amacıyla Mutlu Barış Harekâtı’nı gerçekleştirmiştir. Türkiye’nin meşru müdahalesi sonucunda sadece Kıbrıs Türk Halkı değil, Yunan cuntasına karşı direnen Rumlar da kurtarılmış, Ada’da ve bölgede huzur ve güven ortamı tesis edilmiştir.
1968 yılından beri Birleşmiş Milletler çatısı altında kapsamlı bir çözüme varılması amacıyla sürdürülen görüşmeler Mutlu Barış Harekâtı’nı müteakip de devam etmiştir. Bizler, bugün içinde bulunduğumuz süreç de dâhil olmak üzere, Kıbrıs Türk tarafı olarak Türkiye’nin desteğiyle Ada’ya adil, kapsamlı ve kalıcı bir çözüme ulaşılması yönünde güçlü desteğimizi sürdürmekteyiz. Ancak, Kıbrıs Türk Halkının 1963-1974 yılları arasında yaşanan acı tecrübeleri unutması mümkün değildir ve aynı trajedileri bir kez daha yaşamak istememektedir. Varılacak çözümün Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi sulandırılmadan iki kesimlik, siyasal eşit statü ve iki eşit kurucu devlete dayalı yeni bir ortaklıkta yattığı yadsınamaz bir gerçektir.
Atatürk’ün manevi huzurunda saygı ile eğilir güçlü ve azimli halkımızın aydınlık geleceğe umutla bakmasında her zaman en büyük desteği aldığımız Türkiye Cumhuriyeti’ne, Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerine, Kıbrıs Türk Mücahidine ve Gazilerimize sonsuz saygı ve minnetlerimi sunar; vatan toprağını asil kanlarıyla sulamış, canlarını bu kutsal amaç uğruna gözlerini kırpmadan feda etmiş tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’mizin sonsuza kadar yaşaması dileğimizle, Mutlu Barış Harekâtı Destanını yazan kahraman Türk ordusunu ve onun sonuna kadar arkasında duran Türk devlet adamlarını yürekten kutluyorum.