Türkiye Cumhuriyeti yalnız iki şeye güvenir: Biri millet kararı, diğeri en elim ve en güç şartlar içinde dünyanın takdirlerine hakkıyla lâyık olma niteliği kazanan ordumuzun kahramanlığı; Komutanları altında bulunan ordular, gerçekten kahramanlığına güvenilir ordulardır. Bu ordular tarihte benzeri görülmemiş kahramanlıklar, özveriler göstermiştir. Şanlı zaferler kazanmıştır. Millet ve memleketin gerçekten gönül borcu ve teşekkürüne hak kazanmıştır. Bakın Atatürk Türk ordusu için ne demiş: Arkadaşlar, Türkiye en zayıf sanıldığı bir zamanda en kuvvetli olduğunu kanıtlamıştır; ordusu sayesinde!
Ordumuz vatan içinde zafer kazanmıştır. Bu olay Türkiye’nin olağanüstü gücüne, yüce kararlılığına ve ölmez varlığına en belirgin kanıttır. Düşmanın vatan içine girmiş olması, düşman lehine birçok durum ve sebepler doğurur. Bütün bu güçlükleri aşarak düşmanı vatan içinde mağlûp etmek, mahvetmek başlı başına bir varlık, büyük bir kuvvet eseridir. Vatan içerisinde mağlûbiyetin sonucu son derece fecidir, tehlikelidir; bu gerçeği doğrulayan yakın ve uzak tarihî örnekler çoktur. Ordumuzun başında ölüme giden, seve seve kanını akıtan, vücutlarını parça parça etmekten zevk alan subay ve komutanlarımızın kahramanlığını söylemek gereksizdir. Fakat buna bir kelime ilâve ederek, söz konusu olan bir fikri açıklığa kavuşturmak isterim: Memleketimiz ve milletimiz her ne zaman felâketlerle karşı karşıya kaldıysa, hiç şüphesiz ki bütün vatan evlâtları, memleket evlâtları en büyük özveriye katlanmaktan çekinmemiştir. Yalnız, bütün bu memleket evlâtlarını, vatanın savunulması için ölüme götürmek sorumluluğunu üzerine alan ve aynı zamanda onların ilerisinde göğsünü düşman kurşunlarına geren subaylardır, komutanlardır, erlerdir. 1924 (Atatürk’ün S.D.II, s. 171)
Bütün tarih bize gösteriyor ki, milletler, yüksek hedeflerine erişmek istediği zaman, bu coşkuları karşısında üniformalı çocuklarını bulmuşlardır. Tarihin bu genelliği içinde yüksek bir ayrılık bizim tarihimizde, Türk tarihinde görülür. Bilirsiniz ki Türk milleti, ne zaman yükselmek için adım atmak istemişse, bu adımların önünde daima baş olarak, daima yüksek millî ülküyü gerçekleştiren hareketlerin önderi olarak, kendi kahraman çocuklarından kurulu ordusunu görmüştür. Bunun içindir ki Türk milleti, tehlikelere karşı elinde kılıç yürümeye hazır bulunan kahraman çocuklarına derin güven beslemiştir ve bu güveni daima besleyecektir. Bundan sonra da, Türk milletinin yüce idealinin gerçekleşmesi için kahraman asker evlâtları hep önde gidecektir. Yaşa var ol Türk Ordusu!