Rıfat Açıkgöz

Taşlar bile yana yana kül olur

Rıfat Açıkgöz

Taşlar bile yana yana kül olur
Güzelin elinde diken gül olur
Bekle hele dost elinden gel olur
Çağrıldığın yere gitmek gerekir.

Sabır ile yalçın dağlar yol olur
Yağmur yağar gide gide sel olur
Bu dünyada bin bir türlü hal olur
Gizemli sırlara ermek gerekir.

Odunu yontsan da hep odun kalır
Arif olan leblebiden nem alır
Kaynatırsan odun bile dem alır
Bakınca o sırra ermek gerekir.

Yonta yonta kara taşlar set oldu
Koyun yedi yeşil otlar süt oldu
Toprak nasıl kemik oldu et oldu
Yanarak o sırra ermek gerekir.

Sağa sola savrulursan yel alır
Kaderinse kuru yerde sel alır
Bilesin ki sel gidince kum kalır
Yanarak o sırra ermek gerekir.

Bin türlü hikmet var bir damla su da
Ecel seni arar bulur derin uykuda
Sen olsan da çok karışık duyguda
Kaderine teslim olmak gerekir.

Deryayı görüp de dalma derine
Ya zehir olsaydı suyun yerine
Her insan eremez hakkın sırına
Önce yanıp sonra pişmek gerekir.

Çok ileri gitme hakkım var diye
Çok fazla güvenme aklım var diye
Bir can bize yaratandan hediye
Deryanın sırrına ermek gerekir.
Yumurtaya bakıp şaşırma sakın
Kuşun sırrına er var ise aklın
Hak istese eder uzağı yakın
Şerri bile hayra yormak gerekir.

Gündüzler sıcak olur geceler ayaz
Sen hiç düşündün mü kar niye beyaz
Anlayana olur sivrisinek sesi saz
Yanarak o sırra ermek gerekir.

Bazen olur yalan söze kanarsın
Yol bilmezsen ateşlerde yanarsın
Kuzu gider arar da bulur anasın
Düşünüp o sırra ermek gerekir.

Bazen deli dersin veli kesilir
Kimde ne var onu yaratan bilir
Kısmetin var ise yemendin gelir
Yanarak o sırra ermek gerekir.

Keramet arama kendi kendinde
Hiç koku olur mu gülün renginde
Ne hikmet ararsan bulun enginde
Çok alçak gönüllü olmak gerekir.

Demir batar tahta yüzer deryada
Ne hikmet saklıdır ay da dünyada
Hiç yanmadan eremezsin murada
Hakkın kararınca yanmak gerekir.

Rifat’ım sen odun musun taş mısın?
Kendine sor ayak mısın baş mısın?
Yüce dağda boran mısın kış mısın?
Daha senelerce yanman gerekir.
 

Yazarın Diğer Yazıları