BÖYLE bayram mı olur?
Dün çalışma arkadaşım Dilek Bayram’ın yazdığı köşe yazısı..
Çocukluğumuzda geçen bayramların ne kadar özel olduğundan ne kadar güzel olduğundan bahsediyor. Ve ekliyor otobüste herkes "Meydan kapalıymış, şundan mı kapalı, bundan mı kapalı?" diye mırıl mırıl sesler duyduğunu söylüyor.
"Utandım" diyor.
Birlikte "Utandık"
***
Ben arkadaşımın yazdığı köşe yazısının her bir kelimesine ayrı ayrı katılıyorum ve ek olarak şunları söylemek istiyorum.
30 Ağustos Zafer Bayramı...
1922'de Dumlupınar'da Mustafa Kemal Atatürk'ün başkumandanlığında zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz'u anmak için Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde her yıl 30 Ağustos günü kutlanan resmî ve ulusal bayram.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna giden yolda kesin bir dönemeç olan Büyük Taarruz, 26 Ağustos 1922 sabahı Gazi Mustafa Kemal Paşa önderliğinde başlamıştı.
Afyonkarahisar, Kütahya ve Eskişehir ana cephelerinde gerçekleşen büyük ve zorlu savaşlar, 30 Ağustos'ta Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kumanda ettiği ordunun Dumlupınar'daki zaferine kadar devam etmişti.
Fevzi Çakmak, "Davamız haktır, arzumuz ilahi adaletin yerine gelmesinden başka bir şey değildir. Kurtuluş sağlanacaktır. Cenab-ı Hak her türlü takdirin üstünde bulunan kahraman ordumuza her türlü başarıları ihsan buyursun. Muvaffak olacağız." dedi.
Olduk!
Ve Büyük Önder Atatürk’ün ordulara verdiği o emir!
Afyonkarahisar'dan başlayan ve Dumlupınar'a kadar uzanan Büyük Taarruz zaferle sonuçlandı. Savaş meydanında inceleme yapan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, yakınındakilere "Bu manzara insanlık için utanç vericidir. Ama biz burada vatanımızı savunuyoruz. Sorumluluk bize ait değildir" derken, ordulara:
"Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri!"
***
Böylesine önemli bir günün tarihimizde böylesine özel yeri olan bu günün bu kadar boş geçmesini şahsım adına “üzücü” ayrıca da “utanç verici” buluyorum.
Başka özel günlerde haftalar öncesinden duyurular yapan, vatandaşın katılım sağlaması için elinden geleni yapıp zorlaya zorlaya meydanları doldurtan yetkililer neden böylesine bir günü basite indirgiyor anlamış değilim.
Günün bu kadar önemli olmasına rağmen formaliteden yerine getirilen bir görevmiş gibi geçiştirilmesi benim zoruma gidiyor.
Hiç kimse yoktu meydanda..
Protokol ve basın mensupları dışında 3-5 vatandaş vardı.
Ama baya heyecanlı 3-5 vatandaştı.
İnanın onların heyecanıyla ben heyecanlandım.
Umarım gelecek nesillerimiz de böyle heyecanlı olur.
Çünkü "Zafer" çok heyecanlı bir kelime..