Şenay Sarıaslan

Artık Tansu Biçer oyunculuğu der, susarım…

Şenay Sarıaslan

Bazı anlar vardır, kelimeler yetmez. Sadece izler, hisseder ve sonunda derin bir nefes alırsınız. İşte Amadeus oyununda Tansu Biçer’in sahnedeki performansını izlerken tam olarak bunu yaşadım. Artık onun oyunculuğu üzerine tek bir şey söyleyebilirim: Tansu Biçer oyunculuğu der, susarım.

Mozart’ı sadece canlandırmakla kalmadı, onun ruhunu ete kemiğe büründürdü. Salondaki herkes o eşsiz kahkahaya önce gülümseyerek, sonra düşüncelere dalarak eşlik etti. Biçer, Mozart’ın çocuksuluğunu ve dâhiliğini o kadar doğal ve güçlü bir şekilde harmanladı ki, sahnede yalnızca bir karakter değil, adeta yaşayan bir Mozart vardı. O anlarda tiyatronun nasıl bir sihir olduğunu bir kez daha anladım, tüm izleyenler anladık.

Artık Tansu Biçer oyunculuğu der, susarım…

Elbette sahnedeki diğer dev isim, Selçuk Yöntem, bir başka efsaneydi. Salieri’nin içinde taşıdığı çatışmayı, tutkuyu ve kıskançlığı öyle derin bir şekilde yansıttı ki, seyirci olarak hem ona kızıyor hem de içten içe onun acısını paylaşıyordum. Ama yine de tüm bu büyük performanslar arasında, Biçer’in Mozart yorumu gecenin yıldızıydı.

Ve müzik... Oyunda çalınan müzikler, sahnelerdeki duygu geçişlerini öyle güzel destekliyordu ki, bir an bile sahneden kopmama izin vermedi. Mozart’ın besteleri, Salieri’nin iç hesaplaşmalarını, kıskançlığını ve hayranlığını daha da derinleştirdi. Her nota, her melodi beni başka bir dünyaya götürdü. Müzik, tiyatronun duygusal dokusunu ilmek ilmek ördü ve içimde opera izleme aşkı uyandırdı.

Artık Tansu Biçer oyunculuğu der, susarım…

Sanatın gücünü böylesine derinden hissettiğim o gece, içimden bir de dilek tuttum. Kayseri’nin bu büyülü sanat atmosferine daha fazla ev sahipliği yapmasını istiyorum. Sadece tiyatro değil, bale gibi diğer sanatsal etkinlikler de bu şehirde olmalı. Üstelik herkesin ulaşabileceği fiyatlarla. Sanat, toplumun her kesimine dokunmalı; bir lüks değil, bir ihtiyaç olarak görülmeli.

Bir Mozart kahkahası, bir Selçuk Yöntem bakışı, Tansu Biçer’in sahneye kattığı o derinlik ve oyunda çalınan o etkileyici, notalar, müzikler… Bunlar bir geceye değil, bir ömre bedel anılar bırakıyor. Ve ben, bu hisleri herkesin yaşamasını isterim. Kayseri, sanata daha çok alan açmalı. Çünkü bazen sadece izler, hisseder ve sonunda tek bir cümleyle yetinirsiniz: Tansu Biçer oyunculuğu der, susarım.
 

Yorumlar 1
Neslihan 01 Aralık 2024 13:58

Gerçekten haklısınız çok harika ve unutulmazdi yazdıklarınıza sonsuz katılıyorum sizi de tebrik ediyorum

Yazarın Diğer Yazıları