Dün gece uyuduğunuzda cebinizde 1000 TL vardı. Sabah uyandığınızda ise o para buhar oldu! Farkında bile değil misiniz?
Dolar, Euro, altın yükseldi… Ama sizin maaşınız aynı kaldı. Sonuç? Asgari ücret bir gecede 1.111 TL kaybetti! Emekli maaşı ise 941 TL eridi!
Peki, bu ne anlama geliyor?
• Dolar bazında asgari ücret 28.78 dolar, emekli maaşı 18.80 dolar eridi.
• Euro bazında asgari ücret 33.77 Euro, emekli maaşı 22.05 Euro kaybetti.
• Altın bazında ise asgari ücret 0.134 çeyrek altın, emekli maaşı ise 0.088 çeyrek altın kaybetti.
Filler savaşırken çimenler ezilir!
Ekonomi yönetimi, küresel piyasa, para politikaları… Tüm bu büyük kavramlar, aslında bizim cüzdanımızda olup bitenleri anlatıyor. Ama en çok da “filler savaşırken çimenlerin ezildiğini” gösteriyor.
Kim bu filler?
Piyasalara yön verenler, büyük sermaye sahipleri, küresel ekonomik oyun kurucular… Ve biz, yani halk, o çimenleriz. Onlar politika değiştiriyor, kur oynatıyor, faiz artırıyor, kararlar alıyor… Ama olan asgari ücretliye, emekliye, sabit gelirliye oluyor!
Düşünelim:
• Çarşı pazarda fiyatlar yükselirken, maaşınızın aynı kalması aslında gizli bir maaş kesintisi değil mi?
• Geçen ay alabildiğiniz ekmek, süt, et miktarıyla bugünkü aynı mı?
• Geçen yıl bu maaşla aldığınız temel ihtiyaçları, şimdi nasıl karşılıyorsunuz?
Maaşınız hâlâ aynı olabilir, ama hayat çok farklı!
Düne kadar rahatça alabildiğiniz şeyler bugün lüks oldu. Bir ay önce doldurduğunuz market arabası şimdi yarım doluyor. Mazot alırken pompa başında düşünenler, kiralarını öderken tereddüt edenler, sofrasındaki eti azaltanlar… Hepimiz aynı tabloyu izliyoruz.
Peki, bu hale nasıl geldik?
Bir gecede cebimizden 1000 TL eksilmedi, aslında yıllardır azar azar kaybettik. Ama farkına varmamız son zamanlara istinaden özellikle bu sabah oldu.
1. Yüksek Enflasyon: Fiyatlar yükseldi ama maaşlar aynı hızda artmadı. Resmi enflasyon bile %60'ların üzerinde, gerçek enflasyonu herkes cebinde hissediyor.
2. Kur Politikaları: Dolar ve euro karşısında TL’nin erimesi, maaşların alım gücünü hızla düşürdü.
3. Piyasa Güvensizliği: Yatırımcıların güveni azaldıkça, dövize ve altına olan talep arttı, TL’nin değeri düştü.
4. Faiz ve Para Politikaları: Faiz kararları, yanlış ekonomik tercihler ve kontrolsüz para basımı enflasyonu körükledi.
5. Dışa Bağımlılık: Üretim yerine ithalata dayalı bir ekonomi, döviz yükseldiğinde her şeyin zamlanmasına neden oldu.
Her sabah uyandığımızda, maaşımız biraz daha değer kaybediyor. Cebimizdeki paranın miktarı aynı ama alım gücü her gün biraz daha eksiliyor. Bakalım bu sabah eksilen 1000 TL yarın sabah 2000 TL olacak mı?
