Hayatın içinde akıp giderken bazen öyle bir an geliyor ki durup düşünmeden edemiyorum. En son ne zaman kendimi gerçekten özgür hissettim? Ne zaman hayatın o hafifliğini, içimi ısıtan bahar havasını hissettim?
Birkaç gün önce bir arkadaşım bana bir şarkı gönderdi: Özgürce Yaşa. Şebnem Ferah, Hayko Cepkin, Badem, TNK ve Aylin Aslım'ın bir araya gelerek seslendirdiği bir parça. Şarkıyı dinlerken içimde bir şeyler kıpırdandı. "Neden bu kadar unuttuk?" dedim kendi kendime. Hayatı, kendimizi, o küçük anları… Hep ıskalıyoruz…
Hayat dediğin aslında bir andan ibaret değil mi? Geçmiş, ne kadar yakın hissedilse de aslında hep uzak en uzak, hep elimizin ulaşamayacağı bir yerde. Gelecek desen, belirsizliğin içinde savrulup duruyor. Ama şu an… Şu an benim elimde. Tıpkı şuan bu tuşlara basmam gibi, geleceğe bir not bırakıyorum aslında şuan : )
Kendi hayatıma baktığımda bazen o kadar ciddiye alıyorum ki her şeyi, fark ediyorum; aslında çoğu şey o kadar da mühim değil. Ufak tefek kaygılar, gereksiz sorumluluklar ya da ne olacağını bilmediğim şeylere harcadığım enerjiler… Oysa hayat benden, benim hislerimden ve gördüğüm şeylerden ibaret. Hayat sadece olaylara nasıl baktığımız! Bakış açımız değiştiği an her şey değişir.
Bir sabah kuş seslerini duyduğumda, bir fincan kahvenin kokusuyla uyandığımda, sevdiğim bir şarkıyı dinlediğimde ya da bir dostun sesiyle mutlu olduğumda anlıyorum: Küçük şeyler sandığımızdan çok daha büyük mutluluklar..
Ve sonra bir gerçekle yüzleşiyorum. Benim hayatım, bir başkasının hayali olabilir. Benim sıradan sandığım bu anlar, birileri için erişilmez rüyalar. Bunu düşünmek, şükretmeyi, anın tadını çıkarmayı hatırlatıyor.
Bugün kendime bir söz verdim. Kendimi bu dünyada bir yarışta gibi hissetmek yerine, her anın kıymetini bilmek için daha çok çabalayacağım. Çünkü hayat, özgürce yaşamak için var. İşte bunun için sor kendine, en son ne zaman baharı yaşadın?