Kimi insanlar vardır, hayatlarını kendilerine değil, başkalarına adarlar. Mustafa Kemal Atatürk tam da böyle bir insandı. Bugün bizlerin özgürce yaşadığı, düşündüğü, konuştuğu bu ülkeyi kurarken, kendi hayatından ve mutluluğundan vazgeçti. Onun tüm derdi, milletinin ayağa kalkması, bağımsız bir devlet olarak varlığını sürdürmesiydi.
Atatürk, sadece bir lider değil, aynı zamanda bir öğretmendi. Özellikle biz kadınlar için yaptığı devrimler, bir insanın hayatını nasıl bir misyona adayabileceğinin en güzel örneğidir. Kadınlara seçme ve seçilme hakkı, eğitimde eşitlik, sosyal hayatta aktif rol alma gibi haklar, o dönemin dünyasında bile devrim niteliğindeydi. Eğer Cumhuriyet kurulmasaydı, biz kadınlar belki hâlâ ikinci planda, evlere hapsolmuş, düşüncelerimizi ifade edemeyen bireyler olarak yaşayacaktık. Bugün eğitim alabiliyorsam, mesleğimde bir birey olarak varlık gösterebiliyorsam, bu Atatürk sayesinde.
Peki ya Cumhuriyet olmasaydı? Belki hâlâ bir imparatorluğun çürümüş kalıntılarında, haklarımızdan bihaber bir şekilde yaşıyor olacaktık. Belki bir sömürge devletinin boyunduruğu altında eziliyor, özgürlüğün ne olduğunu bile bilmiyor olacaktık. Bizi bugünlere getiren şey, Atatürk’ün milletine olan inancı ve vazgeçmeyen iradesiydi.
Kayseri’ye neden geldiğine gelince... Kayseri, Milli Mücadele’nin en önemli şehirlerinden biriydi. Hem lojistik destek hem de halkın direnişe verdiği destek açısından kritik bir konumdaydı. Atatürk’ün Kayseri’ye gelişi, buradaki halka moral vermek, desteklerini almak ve bir ulus olma bilincini yaymak içindi. O, bu ülkenin her karışını hisseden ve halkıyla iç içe bir liderdi.
Benim için Atatürk, sadece bir lider değil, bir ilham kaynağı. Onun idealleri, fedakarlıkları ve bizlere bıraktığı miras, bu toprakların en kıymetli değerleri. Bizlere düşen, onun açtığı yolda ilerlemek ve bu değerleri geleceğe taşımak. Çünkü onun dediği gibi: “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Ama Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.”
Atamızı anmışken, Atamızın Kayseri’ye gelişinin 105. Yılına özel düzenlenen sergiden bahsetmeden olmaz. Atatürk’ün Kayseri’ye yaptığı ziyaretlerde konakladığı tarihi yapıda, Atatürk Evi'nde gerçekleşen sergiye mutlaka gitmelisiniz. Sergide, Atatürk’ün kullandığı eşyalar, döneme ait fotoğraflar ve belgeler yer alıyor. Her bir parça, Cumhuriyet'in hangi şartlarda kurulduğunu ve ne büyük fedakârlıklarla inşa edildiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Sergiyi gezerken, o yılların atmosferini hissediyor, Atatürk’ün vizyonunun büyüklüğüne bir kez daha hayran kalıyorsunuz.
23 Aralık Pazartesi günü akşam saat 18.00'e kadar ziyaretçilerini bekleyen sergiyi mutlaka programınıza dahil etmeli ve geçmişe yolculuğun tadını çıkarmalısınız.