Kayseri’de 30 Ağustos Zafer Bayramı usulünce protokol tarafından kutlandı, tamam, kabul. Ancak bir şey içimi kemiriyor; bu büyük zafere neden vatandaş da dâhil edilmiyor? Eskiden olduğu gibi, büyük törenlerle ve coşkuyla kutlama yapsak, Kayseri halkının da katıldığı, bayraklarla süslenmiş konserler düzenlesek daha güzel olmaz mıydı?
Diyelim ki tüm bunlar yapılamıyor, neden yapılamadığı da bilinmiyor—ama buna şu an değinmeyeceğim. Peki, o zaman neden vatandaşın da katılabileceği bir protokol uygulanmıyor? Çocuklarımız sözlere değil, davranışlara göre hareket ederler. Bu yüzden 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın bizim için ne kadar önemli ve anlamlı olduğunu onlara öğretmek için bayramlara götürerek gösterebilsek, bu ruhu onlara da aşılasak daha güzel olmaz mıydı? Gazilerimizle göz göze gelseler, askerlerin geçişlerinde o duyguyu içlerinde hissetseler, bugünün anlam ve önemini unutabilirler mi? Ve daha da önemlisi, birlik ve beraberliğin, bir olmanın önemini zihinlerine kazımaz mıydık?
Bir ulusun en önemli günü olan Zafer Bayramı neden sıradan bir protokol töreni edasında kutlanır ki? Eski bayramlarımızı, eski coşkumuzu istiyorum. Atamıza olan bağlılığımızın ve minnetimizin yeniden dile getirildiği, Atatürk ve silah arkadaşlarının bu vatanın kurulabilmesi için neler yaptığının yeniden anlatıldığı, halkın nasıl bir mücadele verdiğinin tekrar hatırlatıldığı bir kutlama istiyorum.
30 Ağustos Zafer Bayramı, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin simgesi olan büyük bir zaferin adıdır. Bu zafer, milletimizin hiçbir zaman boyunduruk altına girmeyeceğini, bağımsızlık ve özgürlüğünden asla taviz vermeyeceğini tüm dünyaya haykırmıştır. İşte bu nedenle, bu özel günü sadece protokol değil, tüm millet olarak büyük bir coşkuyla kutlamalıyız. Bu zaferi çocuklarımıza, gençlerimize, nesilden nesile aktarmalıyız ki bir ulus olmanın, bağımsız ve özgür yaşamanın ne denli önemli olduğunu her daim hatırlayalım.
