Her tiyatroya gidişimde sanki uzun zamandır ilk defa geliyormuş gibi hala heyecanlanıyorum. tiyatro salonunun sıcacık koltuklarında oturmak, perde açılırken heyecanlanmak ve kahkahalarla dolu bir gece geçirmek…
Geçtiğimiz akşam, Kayseri Devlet Tiyatrosu'nda "Kiralık Konağın Kaba Güldürüsü" adlı oyununu izledim. Beni tam anlamıyla mest etti. Yeşilçam’ın sıcacık, içten hikâyelerini hatırlatan bu oyun, hikâyesi, kostümleri, dekoru ve müzikleri ile eksiksizdi. Yeşilçam’ın o sıcacık, “bizden” havasını alıp sahneye taşımışlar. Her detay öyle özenle düşünülmüş ki kendinizi o an oyunun içinde hissediyorsunuz. Kahkahalar ve alkışlar eşliğinde hayata küçük bir ara verip sahnedeki hikâyeye dalıyorsunuz.
Emrah Aktürk’ün yazdığı, Levent Aras’ın yönettiği bu oyun, İhsan’ın konağını kiraya verme çabaları üzerinden öylesine eğlenceli ve bizden bir hikâye anlatıyor ki kendinizi bir Yeşilçam filminde gibi hissediyorsunuz.
Kiralık Konağın Kaba Güldürüsü oyununun ana karakteri İhsan, babasının mirasını kaybetmemek için türlü planlar yaparken, sevdiği kıza kavuşma hayaliyle de çırpınıyor. Ama hayat bu ya, işler planlandığı gibi gitmiyor. Konağa gelen renkli kiracılar, üvey annenin miras peşindeki entrikaları derken, olaylar içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Her sahnede kahkahalar ve alkışlar havada uçuştu. Ve işin güzel yanı, bu güldürüde duygusallık da vardı. Oyuncular bu dengeyi o kadar güzel kurmuş ki izlerken bir sahnede gülüyor, diğer bir sahnede burnunuzun direği sızlıyor.
Ve şimdi, bu yazıyı yazarken hala alkışlamak istediğim biri var: Çağdaş Tekin! Düzce Devlet Tiyatrosu kadrosundan oyuna dâhil olan bu oyuncu, beni sahne boyunca mest etti. Öylesine enerjik, öylesine doğal oynadı ki kendisine hayran kalmamak mümkün değil. Tiyatro sahnesinde böyle güçlü bir oyunculuk izlemek gerçekten bir ayrıcalıktı. Açıkçası uzun zamandır böyle güçlü bir oyunculuk görmemiştim. Çağdaş Bey’in bu performansı, geçtiğimiz aylarda izlediğim oyuncu Tansu Biçer’in sahnede bende bıraktığı o tarifsiz etkiyi hatırlattı. Selçuk Yöntem gibi dev bir ismin oyunculuğunu bence gölgede bırakmıştı ki bu iyi bir şey…
Aranızda bana kızanlar olabilir ama ben yetenekli genç oyuncuların ustaları geride bırakmasını çok seviyorum! Selçuk Yöntem’in sahnedeki hâkimiyetine yıllarca hayranlıkla bakmış biri olarak söylüyorum; yeni nesil oyuncuların bu enerjisi, bizi daha da ileri taşıyacak. Çağdaş Tekin için şimdiden büyük bir gelecek hayal ediyorum. Umarım bu parlak yıldızın yolu hep açık olur.
Ocak ayı boyunca oyun sahnelenmeye devam edecek. Eğer sizde sıcacık bir hikâye, bolca kahkaha ve güçlü oyunculuklarla dolu bir akşam geçirmek istiyorsanız, bu oyunu kaçırmayın.
Sahnedeki herkesin emeğine, yüreğine sağlık. İşte böyle hikâyelerle gülmeye, böyle performanslarla büyülenmeye hepimizin ihtiyacı var. Tiyatro, insana her seferinde nasıl da iyi geliyor!
