Şenay Sarıaslan

Özlem, saygı, gözyaşı, gurur – 10 Kasım budur!

Şenay Sarıaslan

Her 10 Kasım’da içimde tarifi zor bir boşluk hissi, hüzün... Atatürk'ü andığımız bu özel günde onun sadece bir lider değil, aynı zamanda bizi geleceğe taşıyan, modern bir ülke olma yolunda bir yol gösterici olduğunu derin bir özlem, saygı ve minnetle hatırlıyorum.

Atatürk’ün yeniliklerinin, birer reform değil, bizleri çağdaş medeniyet seviyesine taşıyan köklü değişimler olduğunu kadınlara tanıdığı haklardan anlayabiliriz ki bence bu en dokunaklı ve anlamlı örneklerinden biri. Kadınlara seçme ve seçilme hakkını tanıdığında, kadınlar yalnızca bir toplumun parçası değil, aynı zamanda o toplumu şekillendirebilecek bir güç olarak kabul edildi. Bugün kadınlar olarak okullarda, iş yerlerinde, mecliste bulunuyorsak, bu onun bize duyduğu güven ve inanç sayesinde oldu. Her adımda, onun bu hakları tanıdığı o anları düşünüp minnet duymamak imkânsız...

Sadece kadınlar olarak değil, kent olarak bile baktığımızda ne kadar şanslı olduğumuzu görebiliriz. Kayseri’ye gerçekleştirdiği ziyaretlerde açtığı fabrikalar, kendi ayakları üzerinde durabilen bir Türkiye hayalinin ilk adımları sayılıyor. Kayseri’deki Sümerbank Bez Fabrikası’ndan yayılan çalışma sesi, ülkenin dört bir yanında kalkınma ve üretim heyecanı yaratmıştı. O dönemde fabrikalarda çalışan işçiler, sadece kendi geçimlerini sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda bağımsız ve güçlü bir Türkiye için emek veriyordu. İşte bugün Kayseri’yi sanayi merkezi olarak görebiliyorsak, bu onun o tarihlerde açtığı yolda yürüdüğümüz içindir.

Atamızın ölüm döşeğinde bile milleti için duyduğu kaygı, bugün bile kalbime dokunan bir gerçek. Atatürk, hasta yatağında bile milletinin geleceğini düşünmekten geri durmadı. “Beni Türk hekimlerine emanet ediniz” diyerek bize duyduğu güveni, halkına verdiği değeri bir kez daha gösterdi. Düşünün ki, ömrünün son demlerinde dahi halkının refahı ve huzurunu önemsiyordu. Onun bu fedakârlığını, bize olan sevgisini ve ilgisini hatırladıkça, içim hem hüzünle hem de derin bir şükranla doluyor.

Mustafa Kemal Atatürk’ün evrensel bir lider olması da içimi gururla, sevinçle, dolduran bir başka gerçek. O, sadece kendi halkına değil, bağımsızlık mücadelesi veren tüm dünya halklarına ilham olmuş bir kahraman, barışın ve insan haklarının savunucusuydu. Bugün onun ilkeleri, sınırlarımızı aşmış durumda. Onu hatırlarken, dünya için de ne kadar büyük bir değer olduğunu anlıyorum.

Atatürk’ün mirasıyla nefes almak, yolundan ilerlemek, bizim ona duyduğumuz minnetin ve bağlılığın en büyük ifadesidir. Atatürk’ü her 10 Kasım’da saygıyla anarken, bıraktığı bu büyük mirası yaşatmanın en büyük sorumluluğumuz olduğunu biliyor, onun bize bıraktığı aydınlık yolda yürümekten onur duyuyorum.

Yazarın Diğer Yazıları