2014’te adını sıkça duyduğumuz Çözüm Süreci bir kez daha gündemde. Bu süreç için PKK ile masaya oturulmuş, terörü bitirmek için silahsız çözüm arayışları denenmişti. Ancak sonuç hiçte hayal edildiği gibi olmamıştı. Neler olmuştu? Silah bırakması beklenen örgüt şehirlerde güç topladı, silah depoladı ve sonrasında terör yeniden patlak verdi. Bugün aynı yola yeniden girilmek isteniyor gibi. Ama şu soruyu sormadan edemiyoruz: 2014'te yaşananlar unutuldu mu? Aynı yanlışları tekrarlayacak mıyız?
Çözüm Süreci Nedir?
Çözüm Süreci, devletin PKK ile görüşerek, şiddeti sona erdirmek için arayışa girdiği bir dönemdi. Yapılan görüşmeler sonucu 2013 yılında Abdullah Öcalan'ın mesajı Diyarbakır’da halk önünde okunmuş, örgüt silah bırakmaya çağrılmıştı. Görünürde barış umutları vardı. Ama işler hiç de beklendiği gibi gitmedi.
2014: Çatışmasızlık mı, Hazırlık mı?
Süreç boyunca örgütün silah bırakacağı söylendi, ama tam tersi oldu. İddialara göre, örgüt bu dönemi şehirlerde hendek kazmak, silah ve mühimmat depolamak için kullandı. Kobani olayları sırasında terör saldırıları tırmandı ve süreç kırılma noktasına geldi. 2015’te Suruç saldırısı ve ardından PKK’nın iki polisi öldürmesiyle süreç sona erdi. Çatışmalar hızla arttı, hendek savaşları başladı ve halk büyük zarar gördü.
MHP’nin Dönüşü
2014’te çözüm sürecine en çok karşı çıkan parti MHP’ydi. “Devlet terör örgütüyle masaya oturmaz,” diyerek süreci eleştirmişti. Şimdi ise aynı MHP, bu türden bir girişime yeşil ışık yakıyor gibi görünüyor. Bu değişimin sebebi ne? Dün “yanlış” dediğimiz bugün neden doğru olsun? Bu sorular, vatandaşın kafasını karıştırıyor.
Geçmişten Ders Aldık mı?
2014'te bu süreçte yetkililer, yanlış adımların ardından “Kandırıldık” deyip halktan helallik istemişti. Bugün aynı senaryonun tekrarlanmayacağının garantisi nedir? Örgütün silah bırakması için yeniden masaya oturmak, terörü bitirir mi yoksa daha da güçlendirir mi? Halkın beklentisi, geçmişin tekrarı değil, terörü gerçekten bitirecek bir strateji.
Çözüm Sürecinin Kronolojisi
2009: Oslo görüşmeleriyle süreç başladı.
2013: Abdullah Öcalan’ın barış mesajı Diyarbakır’da okundu. PKK’dan silah bırakması ve sınır dışına çekilmesi istendi.
2014: Kobani olayları sırasında örgüt şehirlerde silah depoladı. Süreç güvensizlikle sarsıldı.
2015: Suruç saldırısı ve iki polisin öldürülmesiyle süreç sona erdi. PKK yeniden saldırılara başladı.
2015-2016: Hendek savaşları başladı; şehirler savaş alanına döndü.
Bugün: Yeni bir çözüm arayışı gündemde. Ancak geçmişteki hatalar hâlâ belleklerde.
Bugün alınacak kararların geçmişin acı tecrübelerini göz ardı etmemesi gerekiyor. Aynı hataları yapıp, halkın güvenini bir kez daha zedelemek, ülkeye fayda değil daha büyük zarar getirir. Peki, bu kez gerçekten çözüm bulunacak mı, yoksa tarih bir kez daha tekerrür mü edecek? Bu sorunun cevabını önümüzdeki günler gösterecek.