Ülkemizde aşılama oranları şuanda 66.28.
Toplumsal bağışıklık düzeyine ulaşmamız için de yüzde 80'leri görmemiz gerekiyor. Yani aşılama oranlarımız halen yeterli değil.
Salgınla yaşamayı abarttığımız bu günlerde aşılamanın yetersiz olması, bütün uyarılara, tedbirlere rağmen vurdumduymaz, umursamaz tavırlarımız, bana bir şey olmaz havası canlar almaya, birçok insanın farkında olmadan can çekişmesine, can vermesine, psikolojik olarak hayatının alt üst olmasına, vücudunda kalıcı hasarlar oluşmasına sebep oluyor.
Devlet tedbirleri, kısıtlamaları gevşetip, yasakları kaldırınca sanki virüs belası bitti de rahata erdik havası oluştu.
Oysaki bu tür durumlarda her kalkan tedbir, her kalkan kısıtlama, her kalkan yasak virüsün daha çok yayılmasına daha çok hayatımıza girmesine sebep oldu.
Bunun da en büyük sebebi toplumun vurdumduymaz, umursamaz, bana bir şey olmaz tavırları.
Kayseri şuanda riskli illerden, salgının en çok kol gezdiği illerden biri.
Her geçen gün çevremizden biri ya da birilerinin bu hastalığa yakalandığını duymaya başladık.
Kimi hastanede kimi evde bu salgınla mücadele ediyor, yanı başımızda evler karantinaya alınıyor.
Fakat bunların hiçbirindenders almıyoruz. Sanki salgın bitti gibi normal günlük hayatımızı sürdürüyoruz. Gezmelerden, ziyaretlerden, düğün, nişan, oturmalardan geri kalmıyoruz.
Farkında olmadan değil tam tersine tam da farkında olarak ama bende yok bana bir şey olmaz havasıyla en yakınımızın ya can vermesine ya can çekişmesine ya da bu psikolojiyle mücadele etmesine, vücudunda hasarlar oluşmasına sebep oluyoruz.
Açık ya da kapalı alan fark etmez düğün, nişan, sünnet gibi toplu törenler de daha sıkı tedbirler alınmalı.
Ziyaretleriniz, gezmeleriniz, bir araya gelip dedikodu yapmanız sağlıktan daha mı önemli? Bir insanın can vermesine, can çekişmesine sebep olmaktan daha mı önemli?
Lütfen aşını ol Kayseri! Yarın çok geç olmadan evinde kal ve aşını ol.