Küçüğüm Baba
Daha çok küçüğüm…
Yargılayan insanların dilinden yok bende.
Küçüğüm…
Sabah ki terk ettiğim evlerin tek sebebi şu top.
Yanımdan esen rüzgara ‘Hadi beni uçur’ dediğim, arkadaşımla yakan top oynarken sırf beni seçmedi diye küstüğüm zamanlarım bunlar.
Babam ‘toptan gözünü ayırırsan kaçırırsın’ dediğinde; topa gözümü koymaya çalıştığım masum yaşlarım bunlar.
Daha çok küçüğüm…
İnsanları anlamayı beklemeyin benden, ‘herkes’ dendiğinde beni de o kefeye koymayın mesela.
Çirkef, bencil ve kibirli bir Dünya’da ‘güven’ nedir öğrenmemi beklemeyin benden.
Daha çok küçüğüm baba!
Hatta ‘Allah’ dendiğinde camiyi Allah sanan bir çocuğum.
Daha çok erken baba.
Nasıl sen olmadan ‘sen’ olmayı öğreneceğim ben?
Benim yarım yoksa kendimi nasıl tamamlayacağım?
Baba sen yoksan nasıl öğreneceğim onlarca şeyi…
Nasıl öğreteceğim torununa?
Daha çok küçüğüm baba, ölümün sonsuz olduğunu anlamayacak kadar…
Sensizliğin ‘sensiz’ olduğunu öğrenemeyecek kadar küçüğüm…
-Nazenin - Tuğba Jan Görücü 2017