Yeni moda Endonezyalı ablalar

Üniversite eğitimi almak için Endonezya'dan Kayseri'ye gelen yabancı uyruklu öğrenciler, küçük çocuklara bakıcılık yaparak hem maddi kazanç sağlıyor hem de kültür alışverişinde bulunuyorlar. Kayseri'de bulunan 200'e yakın Endonezyalı öğrenciden birçoğu bakıcı ablalık yapıyor.

Yeni moda Endonezyalı ablalar

Anne ve babalar kreş fiyatlarının yüksekliğinden dolayı çocuklarını Kayseri’de okuyan Endonezyalı bakıcı ablalara teslim ediyorlar. Kimi gün boyu kimi de 2 saatlik bakıcılık yapan yabancı uyruklu öğrenciler, çocukların da vazgeçilmezi oldular. Kilometrelerce öteden üniversite okumak için Kayseri’ye gelen bakıcı ablalar, hem maddi kazanç sağlıyor hem de çocuklarla kültür alışverişinde bulunuyor. 


Çalışan anne ve babalar artan kreş fiyatlarından yakınırken, Endonezya’dan şehre üniversite okumak için gelen bakıcı ablalar ebeveynlerin imdadına yetişiyor. Anneler işteyken veya birkaç saatliğine dışarı çıkmaları gerektiğinde gönül rahatlığı ile çocuklarını emanet ettikleri bakıcı ablalar; çocuklara hem İngilizce öğretiyor hem de annelerinin yokluğunda oyunlar oynayarak keyifli zaman geçirmelerini sağlıyor. Üstelik bunları yaparken İslam’ın gerekliliklerini göz ardı etmiyor. Küçük çocukların tek başına ayakkabı giyinmek, yemek yemek gibi öz gelişim becerilerini artırmaya yardımcı olurken, aynı zamanda onlara dualar da öğretiyor. Üstelik kendileri de bu zaman diliminde karşılıklı etkileşim ile Türkçelerini geliştirirken, Türk kültürünü öğreniyor.  


Endonezyalı öğrencilerin 50’ye yakını bakıcı ablalık yapıyor
Yaklaşık 200 Endonezyalı öğrencinin bulunduğu Kayseri’de, 50’ye yakını bakıcı ablalık yaparak ekonomik kazanç sağlıyor. Saatlik ücret alan bakıcı ablaların bir saatlik ücreti ise ortalama 50 TL. Genelde 6 yaş ve altındaki çocuklara bakıcılık yapan Endonezyalı öğrenciler; zaman zaman 12 – 15 yaş aralığındaki çocuklara da sadece İngilizce özel ders veriyor.
 Uzak Doğulu öğrencilerin bazıları da anadilleri gibi hâkim oldukları İngilizceyi bir adım daha öne taşıyarak özel kolejlerde ilkokul çağındaki çocuklara öğretmenlik yapıyor. Bakıcı ablaları tercih eden ebeveynlerin meslek gruplarının ise genel olarak doktor ve öğretim üyesi olmaları. 


Bakıcı abla Siti Kameliya: “Çocuklar benden ayrılmak istemiyor”
Erciyes Üniversitesi Ziraat Mühendisliği öğrencisi Siti Kameliya,  4 yıldır bulunduğu Kayseri’de çocuklara bakıcı ablalık yapıyor. Küçük yaşlardan beri çocukları çok sevdiğini söyleyen Siti Kameliya, bir yıl da Endonezya’da öğretmenlik yapmış. Sonrasında ise Türkiye’de eğitim almak istediğine karar vermiş, Türkiye’ye geldiği ilk yıl hafızlık yapan Kameliya, hem çocukları çok sevdiğinden hem de maddi kazanç sağlamak amacıyla üniversitede dersine giren bir öğretim üyesinin teklifi ile bakıcı ablalık yapmaya başlamış. Anne ve babası Endonezya’da manav dükkânı işleten Kameliya, “Anne ve babaların işleri olduğunda ben birkaç saat çocuklara ablalık yapıyorum. Çocuklarla hem oyun oynuyoruz hem onlara İngilizce öğretiyorum. Örneğin uzunca süre İngilizce çalışıyoruz, çocuğun sıkıldığını fark ettiğimde evde ya da parkta oyunlar oynuyoruz. Onlarla kitap okuyoruz, ödevleri varsa birlikte yapıyoruz, oyuncaklarla oynuyoruz. Hem çocuk hem ben çok eğiliyoruz. Hatta bazı çocuklar ben evden çıkarken arkamdan ağlıyor, gitmemi istemiyorlar” ifadelerinde bulundu. 
İslam’ı da öğretiyorlar
Kimi çocuğa İngilizce ders verdiğini kimine ise sadece oyun ablalığını yaptığı belirten Kameliya, “Çocuğun anne ve babası çalışıyor, babaannesiyle kalıyor. Haliyle çocuk sıkılıyor; ben de bu çocuklarla haftada birkaç gün oyun oynuyorum. Aynı zamanda onlara İslam’ın gerekliliğini yaşayarak gösteriyorum. Örneğin eve girerken, çıkarken ya da uyku saatiyse yatmadan önce onlarla dua okuyoruz” dedi. 

AdilaAzziziah Al Arifa: “Türk kültürünü öğrenmek için bakıcı ablalık yapıyorum”
Erciyes Üniversitesi’nde İlahiyat okuyan 21 yaşındaki AdilaAzziziah Al Arifa ise çocuğun isteği ve kendisini yönlendirmesi ile keyifli zaman geçirmeye çalıştıklarının altını çizdi. Babası Uçak Mühendisi annesi ise Türkiye’de ki tanımı ile Din Kültürü öğretmeni olan AdilaAzziziah Al Arifa, bu işi maddi kazanımdan ziyade Türk kültürünü ve Türkçesini geliştirmek için yaptığını söyledi. 


“Karşılıklı birbirimize kültürlerimizi aktarıyoruz”
Türk çocuklarının, Endonezyalı çocuklara göre daha hareketli ve bakımının daha zor olduğunu söyleyen Adila, “Ben onlarla oyun oynarken zaman nasıl geçiyor fark etmiyorum. Sürekli bir şey öğretmeye veya keyifli zaman geçirmeye çalıyorken aslında ben daha çok şey öğreniyorum. Türk kültürü, gelenekleri, atasözü veya deyimlerin birçoğunu ablalık yaptığım çocuklardan öğreniyorum. Örneğin birisi Trabzonlu, şivesi farklı. Bir diğer çocuk kek ve pasta yapmaktan çok hoşlanıyor, onunla Türk kültürüne ait yiyecekler yapıyoruz. İnternetten bakıp yaparken ben de Türk yemeklerini yapmayı öğrendim. Karşılıklı birbirimize kültürlerimizi aktarıyoruz” diye konuştu. 


“Kızım bizim ona öğretemeyeceğimiz şeyleri öğreniyor”  
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde görev yapan bir ebeveyn, arkadaşları vasıtasıyla uzak Doğulu bakıcı ablalarla tanıştığını belirterek, “4 yaşındaki kızım,Kameliya ablasını çok seviyor. Haftada 3 gün kızımla oyun oynamak için evimize geliyor. Diğer günler bana sürekli bakıcı ablasını soruyor. Kızım babaannesi ile kaldığı için zaman zaman çok sıkılıyordu, şimdi hem gönlüm rahat hem de kızım Kameliya’dan bizim ona öğretemeyeceğimiz şeyleri öğreniyor”  dedi. 
 

“Endonezyalı kız kardeşlerim oldu”
İkiz çocuklara sahip edebiyatöğretmeni bir ebeveyn ise çocuklarına İngilizce öğretmesi için Endonezyalı bakıcı ablaları tercih ettiğini vurgulayarak, neden Uzak Doğulu İngilizce öğretmeni tercih ettiğini şu sözlerle anlattı:
“İkiz erkek çocuklarıma, iki tane Endonezyalı bakıcı abla İngilizce öğretiyor. Çocuklarıma yaklaşık 2 yıldır İngilizce öğretmek için evime geliyorlar; hem çocuklarım İngilizce öğrendi hem de iki tane Endonezyalı kız kardeşim oldu. Eşimle acil işimiz çıktığında ya da dışarı çıkmamız gerektiğinde hiç tereddüt etmeden bakıcı ablaları arıyorum. Çocuklarımın yanında onlar olunca hem kalbim hem aklım rahat ediyor.” 
ÖZEL HABER: Dilek Bayram