Yenidoğan çetesi davasında ilk gün neler oldu?
İstanbul'da bebekleri anlaşmalı oldukları hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan yenidoğan çetesi üyeleri hakim karşısına çıktı. Peki, davanın ilk gününde neler oldu? Detaylar Kayseri Anadolu Haber'in Kayseri haberinde…
İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan 22’si tutuklu 47 sanığın yargılanma süreci başladı. Davanın beş gün süreceği ifade edilirken, ilk gün neler oldu vatandaşlar tarafından araştırılıyor.
İhlas Haber Ajansı’nın (İHA) haberlerine göre Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianame kapsamında 22’si tutuklu 47 sanığın yargılanması 18 Kasım tarihinde başladı. Duruşmaya avukatlar, baro başkanları, milletvekilleri katılım sağladı. Sanıkların kimlik tespitinin ardından ilk celse başladı. Örgüt lideri Fırat Sarı kimlik tespiti için sanık kürsüsüne çıktığında aylık gelirinin 400 bin TL olduğunu söyledi. Söz verilen Fırat Sarı, ‘Söyleyecek bir şeyim yok’ dedi.
Hemşire Taşçı suçlamaları kabul etmedi!
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Bakırköy Adliyesi Konferans Salonu'nda görülen duruşmada hemşire olan tutuklu sanık Hakan Doğukan Taşçı savunmasında, ‘Ben ilaçları satıp sanık Hasan Basri'ye parasını verirdim. Fırat Sarı böyle talimat vermişti çünkü. Bu bebeklerin kullanması gereken bir ilaç. Sigortası varsa SGK karşılıyor. Bu ürün zaten zayi oluyordu, çöpe gidiyordu. İhtiyacı olan hastaya vermeme durumu söz konusu değil. Çok ufak da komisyon alıyorduk, 600 lira. Doktor yerinde olmadığında acil durumlarda bebeklere işlem yaptığım oluyordu. Gıyasettin Mert ile çok tartışıyordum. Ben ambulans şoförü Gıyasettin Mert'i şikayet ettim zaten. Şafak Hastanesi'nde sürekli ihmali ölen hastalardan da bahsettim şikayetimde ama elimde çok fazla kanıt yoktu. Yoğun bakımlar ne kadar çok doluysa o kadar para kazanıyorlar. Bunun için de çaba sarf ediyorlar. Usulsüz sevkiyatlar yapıyorlar mesela. Hasta kabulü konusunda basit bir hastaysa Fırat Sarı'ya danışıp, kendimin kabul ettiği de oluyordu. Burada eksiklik doktorun olmamasından kaynaklanıyor. Doktor yoksa ve hastaya müdahale edilemeyecekse çocuk zaten ölecek. Ben buna göz yumamadığım için müdahale ediyordum’ dedi.
Duruşma bugün saat 10.00'da devam edecek!
Üzerine atılı suçlamaların hiçbirini kabul etmeyen Hakan Doğukan Taşçı, ‘Sadece telefon tapeleri üzerinden bir bilirkişi raporu hazırlanmış. Yaklaşık 10 yıldır hemşire olarak görev yapıyorum. Dönem dönem farklı hastanelerde çalıştım. Sanıkların çoğu arkadaşımdı. Hepimiz sağlık sektöründeyiz zaten. Fırat Sarı'yı Reyap Hastanesi'nden tanıyorum. Bazı sistemlerde yapılan yanlışlıklar, usülsüzlükler var. Ben 10 senedir çalışıyorum. Evrak üzerinde oynamalar hep yapılıyordu daha fazla para almak için. Sistemde detaylı bakıldığında binlerce şikayet göreceksiniz. Ben bir kuruş fazladan para kazanmadım. Şu an İstanbul'da özel hastanelerin yüzde 80-90'ınında bebek yoğun bakımda doktor durmuyor. Sistem bu şekilde. Bizim neden müdahale ettiğimiz söyleniyor. Müdahale etmezsek yine suçluyuz. Benim hiçbir şekilde ailelerle para alışverişim olmadı. Eşzamanlı denetim yapıldı. Denetim sırasında kimseden emir almadım. İyi hasta, kötü hasta şeklinde şablonlarımız vardı. Bunlar gerçeğe aykırı mıydı diye sorarsanız evet gerçeğe aykırıydı. Ama SGK sistemine geçmiyorduk bunları’ dedi.
Hakan Doğukan Taşçı ve avukatının savunmasının ardından mahkeme, duruşmanın ilk celsesinin ikinci oturumunun ertesi gün devam etmesine karar verdi. Duruşma bugün saat 10.00’da devam edecek.