Yıldırım: 'Deniz, hayat demektir, medeniyet demektir'

Başbakan Binali Yıldırım, Piri Reis Üniversitesi Fahri Doktora Tevcih ve Mezuniyet Töreni'ndeki konuşmasında, Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov'la görüşmesi nedeniyle törene geç kaldığını söyledi.

Yıldırım: 'Deniz, hayat demektir, medeniyet demektir'

Denizcilerin hayatının dayanıklılık testiyle geçtiğini dile getiren Yıldırım, "Onun için ilk mezuniyet öncesi bu testle başlamış oldu. Bütün katılımcıları canı gönülden selamlıyorum. Muhabbetlerimi sunuyorum. Mübarek ramazan-ı şerifinizi tebrik ediyorum. Yaklaşmakta olan Ramazan Bayramı'nızı da şimdiden kutluyorum." diye konuştu.
 
Yıldırım, böyle bir törene katılmaktan ve öğrencilerin mezuniyet heyecanına ortak olmaktan dolayı don derece mutlu olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
 
"Bugün mezun olan her bir öğrencimizi tebrik ediyorum. Bundan sonraki hayatlarınızda da başarılar diliyorum. Şahsıma fahri doktora tevcih eden Piri Reis Üniversitesi Senatosu'nun değerli hocalarına da şükranlarımı sunuyorum. Piri Reis Üniversitesi 2008'deki kuruluşundan bugüne kadar geçen kısa süre içerisinde önemli üniversiteler arasına girmeyi başardı. Bu kısa zaman zarfında özellikle de denizcilik alanında ciddi bir başarıya imza attı. Bu vesileyle bu başarıda payı bulunan herkesi tebrik ediyorum. Giderek yükselen bir grafikle bu başarının devamını diliyorum. Yakın zamanda Piri Reis Üniversitesi'nin üniversiteler arasındaki rekabette çok daha iyi bir yere geleceğine inanıyorum. Piri Reis Üniversitesi'nin bugünlere gelmesinde şüphesiz en büyük emeği ve katkıyı veren Cumhurbaşkanımızdır. Cumhurbaşkanımız buraları tahsis etti, bu üniversitenin kurulmasına bizzat talimatlarıyla ön ayak oldu. Çünkü, bir anlamda tematik üniversite kurulma fikri Türkiye'de henüz yükseköğretim camiasında yoktu."
 
Denizcilik üniversitesindense farklı bir üniversitenin içinde denizcilik fakültesi açılması fikrinin yaygın olduğunu anımsatan Yıldırım, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatlarıyla Piri Reis Üniversitesi'nin kurulduğunu söyledi.
 
Yıldırım, üniversitenin mezun verecek duruma geldiğine işaret ederek, üniversitenin başka üniversitelerle ortak eğitime geçtiğini anlattı.
 
Kısa sürede gelinen noktanın çok önemli olduğunu vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti:
 
"Bunu bu vesileyle ifade etmek isterim. Tabii ki üniversitenin kurulması, geliştirilmesi, altyapısının, binalarının hazırlanmasında Deniz Ticaret Odası yöneticilerinin çok önemli katkısı var, Deniz Eğitim Vakfı'nın önemli katkıları var. Bunları bu vesileyle ifade etmek isterim. Üniversite adını Osmanlı'nın unutulmaz denizcisinden alıyor. Büyük denizci, aynı zamanda bilgin. Piri Reis 500 yıldan fazla bir zaman önce bugün de merak konusu olan dünya haritasını orijinaline çok yakın bir şekilde yapmayı başarmış büyük bir denizcidir, Osmanlı'nın büyük bir denizcisidir. Ardından Kitab-ı Bahriye adlı eseriyle kendisinden sonraki nesillere denizcilik alanında çok büyük bir kılavuz eser bırakmıştır. Bu üniversiteden mezun olan her denizci Piri Reis'in tedrisinden geçen öğrencisidir. Öyle görüyoruz. Piri Reis, usta bir denizcinin zamanın sınırlı imkanlarına rağmen neler başarabileceğini, hayatıyla, yaptıklarıyla, eserleriyle ispat etmiştir. Sizlerin, onun yolundan aynı şevkle yürüyeceğinize, onun gibi bir aşkla denizcilik ilmini denizcilik sektörümüzü daha da ileriye taşıyacağınıza inanıyorum. Bu zorlu yolda giderken Piri Reis kaptan-ı deryanın kılavuzunuz olacağını asla unutmayın. Onun Kitab-ı Bahriye'de belirttiği gibi bilginin sonu olmadığı gerçeğini aklınızdan çıkarmayın. 'Deniz yüzünde hep zaferler bulduk.' diyen Piri Reis gibi sizler de her zaman zaferden zafere koşun."
 
Başbakan Yıldırım, başarı için gerekli olan şeyin çalışmak olduğunu belirterek, öğrencilere bunu asla akıllarından çıkarmamaları tavsiyesinde bulundu.
 
Tarihte Marmara Denizi'nde yaşanan bir anekdotu aktaran Yıldırım, "Denizcilikte ekip çalışmasının önemi büyüktür. Süvarisinden silicisine, miçosuna kadar bir ekip olmazsanız bu ekip içerisinde bir halka zayıf olursa o zaman bir felaketle karşılaşmanız mukadder olur." dedi.
 
Yıldırım, Hükümet olarak Piri Reis'i her zaman rehber olarak gördüklerini belirtti.
 
"Geniş ufuklu olmak, uzaklara bakmak, menzile odaklanmak denizcilerin asli işi" diyen Yıldırım, şunları söyledi:
 
"Denizde, havada, karada yolumuzu tarihi şahsiyetlerimiz aydınlatıyor. Şerefli adını taşıyan bu üniversitede Piri Reis'i hürmetle, şükranla yad ediyoruz. Çok şükür ki insanlığa adalet, merhamet, ilim ve irfan götüren o şerefli ecdadımız var ve onların yolundan gitmeye devam ediyoruz. Hatırlayın, Barbaros Hayrettin Paşa ne diyor? 'Denizlere hakim olan, cihana hakim olur'. Denizci ülke olmak, denizci millet olmak gereğini yapmakla olur. Bizim eski müsteşarımız şimdi Milli Eğitim Bakanımızın da bir sözü var o da diyordu ki müsteşarlığı döneminde, 'Denizler olmasa, denizcilik olmasa insanların yarısı soğuktan, yarısı da açlıktan ölür'. Hakikaten doğru. Bugün dünya ticaretinin yüzde 85'inden fazlası denizlerde gerçekleşiyor. Ülkelerin ihtiyaçları, deniz yoluyla karşılanıyor. Çünkü büyük miktarlardaki taşımalar ancak deniz yoluyla yapılabiliyor."
 
Başbakan Yıldırım, "Allah'ın izniyle, milletimize ve insanlığa hizmet yolunda bizi hiç kimse durduramaz. 15 Temmuz alçakları bunu denediler, başaramadılar. Bu millet onlara gereken cevabı verdi, bu bayrağı indirmedi, bu ezanları dindirmedi." ifadesini kullandı.
 
“BİRÇOK KONU GÜNDEMDEN DÜŞER, EĞİTİM DÜŞMEZ" 
 
Eğitimin Türkiye'nin her zaman en önemli konularından biri olduğunu dile getiren Yıldırım, şöyle devam etti:
 
"Birçok konu gündemden düşer, eğitim düşmez. Bakın, birçok eser kazandırdık ülkemize ama unutmayalım bütün bu eserler, köprüler, havalimanları, hastaneler, yollar, tüneller, bunların ömrü var. Bunların ömrü bilemediniz 50 yıl, 100 yıl. Taşa toprağa yaptığınız yatırımın ömrü sınırlıdır ama insana yapılan yatırımın ömrü nesilden nesile sonsuza kadar devam eder. Bu ülkenin geleceği için en önemli atılımın eğitim öğretim alanında yapılması gerektiğini gördük ve buna göre hareket ediyoruz."
 
Yıldırım, 2002 yılında Türkiye'nin durumunun herkesin malumu olduğunu belirterek, "Büyük iki tane krizden geçtik. Ülkede moraller çökmüş. İlk günden hemen harekete geçtik, bir yandan kalkınma hamlelerini devam ettirirken diğer yandan da eğitime olan bütçeyi artırmakla işe başladık ve her geçen yıl eğitim bütçesi arta arta bugün 2002'ye göre 11 kat daha fazla eğitim bütçemiz var ve eğitim bütçesi toplam bütçe içindeki payı 122 milyar. En büyük payı alıyor. Çünkü, insana yatırım geleceğe yatırımdır, gençliğe yatırım geleceğe yatırımdır. Bugün üniversitelerle birlikte eğitim camiamızın nüfusu 25 milyona ulaşmış durumda. 7 milyon üniversite öğrencimiz var. Dünyanın birçok ülkesinin nüfusundan çok daha fazla. Katar'ın 2 milyon nüfusu var, bizim üniversite öğrencimizin sayısı 7 milyon. Kıyaslamayı yapın. 15 yıl içinde üniversitesi olmayan ilimiz kalmadığı gibi birçok ilimizde 5-10'a kadar üniversite var. Toplam 184 üniversitemiz var. Nereden buraya geldik? 76 üniversiteden buraya geldik. 2002 yılında 558 fakültemiz vardı, 3'le çarptık bin 635 fakülteye çıkardık." şeklinde konuştu.
 
PİRİ REİS'E HUKUK FAKÜLTESİ
 
Piri Reis Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oral Erdoğan'ın bir hukuk fakültesine ihtiyaç duyduklarını söylediğini belirten Yıldırım, şunları söyledi:
 
"Denizcilik, hukukla beraberdir. Türkiye'nin deniz hukuku konusunda çok ciddi yetişmiş insana ihtiyacı var. Niye? Bizim deniz kıyılarımızın uzunluğu kara hudutlarımızın üç katı. 8 bin 484 kilometre ve komşu olduğumuz ülkeler var. Bunlarla problemlerimiz var. Adalarda var, efendim kıta sahanlığı meselesi var, uluslararası sular var, özellikle Ege'de birtakım konularımız var. Bunları inceleyecek ve uluslararası deniz hukuku çerçevesinde ülkemizin hakkını, hukukunu takip etmek için sadece hukukçu değil, yetişmiş deniz hukukuna vakıf gençlerimize, insanlarımıza, hukukçularımıza ihtiyaç var. Onun için Piri Reis Üniversitesi'ne hukuk fakültesi kurulması için gereken yapılacak."
 
Ülke çapında 289 olan enstitü sayısının 671'e çıktığını, doktora yapan öğrencileri teşvik etmek için 100 alanda 2 bin öğrenciyi kapsayan burs programlarının hayata geçtiğini, ön lisans ve lisans öğrencilerine istisnasız burs verildiğini aktaran Yıldırım, "Bu burslar 2002'de bütün öğrencilere verilemiyordu ve sadece 45 liraydı. Şu anda 425 lira. Burs ve öğrenim kredisi tutarını yüksek lisans için 850, doktora için bin 275 liraya çıkardık." dedi.
 
"ALLAH'A ŞÜKÜR YÜZDE 5 BÜYÜMEYLE YOLUMUZA DEVAM EDİYORUZ"
 
Eğitim öğretim alanında çağın gereklerine cevap vermeyen hiçbir ülkenin iddialı olmasının mümkün olmadığını dile getiren Yıldırım, şöyle devam etti:
 
"Türkiye bugün G-20 ülkeleri arasında yerini alıyor. Bakın 2017 ilk çeyrek dört aylık büyümeler açıklandı. Özellikle 2016'nın sonlarında başlayan kurdaki dalgalanmayla birlikte bir panik havası oluştu. Ne dedik? Bunlar gelip geçicidir. Türkiye bu şoklardan geçmişte başarıyla geçmesini bildi. Bu da geçecek ve gelecek bugünden daha iyi olacak. Onun için işte yüzde 5 büyümeyi yakaladık. Yüzde 5 büyüme, Avrupa'nın iki katından fazla. Dünyada Çin ve Hindistan'dan sonra en büyük büyüme Türkiye... Etrafındaki bu ateş çemberine rağmen, yaşanan istikrarsızlığa rağmen Hükümet olarak aldığımız hızlı kararlarla o moral bozukluğunu geride bıraktık ve bugün Allah'a şükür yüzde 5 büyümeyle yolumuza devam ediyoruz."
 
Tüm ülkelerin yeni nesillerini geleceğe hazırlamaya çalıştığını, insan kaynağını iyi değerlendiremeyen bir ülkenin başarılı olmasının mümkün olmadığını kaydeden Yıldırım, kendilerinin bu bilinçle hareket ettiğini ve gençlere ve geleceğe yatırım yapmayı sürdürdüklerini vurguladı.
 
Başbakan Yıldırım, öğrencileri yetiştiren akademisyen ve öğretmenlere de teşekkür etti.
 
Denize inen her geminin, açılan her tersanenin ülkenin geleceğine, aydınlık yarınlarına yapılan yatırımların birer örneği olduğunu kaydeden Yıldırım, şunları söyledi:
 
"Bu bakımdan tersane sayımızı geçtiğimiz 15 yıl içinde 2 kat artırdık. Bütün dünya krizine rağmen, özellikle tamir ağırlıklı olmak üzere sektörün ayakta kalmasını sağladık. Allah'a şükür şimdi göstergeler dünya çapında da olumlu yönde gelişmeye başladı. Uzun yılların arkasından 2009'dan beri ilk defa bu sene küresel anlamda ticaretin büyüyeceği yönünde ciddi sinyaller var. Bu da en önce taşımacılığı olumlu etkileyecektir. Taşımacılık içinde de denizcilik ilk sırada. Dolayısıyla gençler önümüzdeki yıllar denizciliğin tekrar en parlak dönemlerine gideceği yıllar olacak. Bundan emin olabilirsiniz. Denizcilik esasen küresel barışı ve küresel kardeşliği de sağlayan önemli bir sektördür. Denizci bütün denizlerde, bütün ülkelerde mesleği gereği, sektör gereği işi olan, oralarda bulunan ve dolayısıyla ufku geniş olan insanların oluşturduğu bir sektördür. Bir denizci olarak sizlerin arasından biri olarak bugün bu önemli gününüzde, bu mezuniyet töreninde sizlerle birlikte olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum."
 
Yıldırım, konuşmasını şöyle tamamladı:
 
"Deniz, hayat demektir, bereket demektir, medeniyet demektir, hiç durmadan ufuklara açılmak, yeni dünyalar keşfetmek demektir. Sevgili gençler yolunuz, bahtınız, açık olsun, Allah yar ve yardımcınız olsun. Bugün mezun olan öğrencilerimizi bir kez daha tebrik ediyorum, eğitim ve öğretimine devam eden öğrencilerimize de başarılar diliyorum ve büyük emeklerle bu gençlerimizi yetiştiren, bu günlere gelmesini sağlayan ailelere, annelere, babalara da ülkem adına, millet adına şükranlarımı sunuyorum. Petrolünüz olabilir, günü gelir biter, doğal gazınız olabilir günü gelir biter ama en büyük kaynak insandır. İnsan kaynağınız varsa gerisini düşünmeyin. Allah'a şükür bizim doğal kaynaklarımız yok ama insanımız var. İnsanımızın, gençlerimizin neye muktedir olduğunu bu bir yıl içinde yeterince gördük. Gelecek sizin gençler. Allah selamet versin, yolunuz açık olsun." HABER-FOTO: BAŞBAKANLIK BASIN MERKEZİ