Yıldırım: 'Gençlere yaptığınız yatırım nesilden nesile devam eder'
Başbakan Binali Yıldırım, genç nesile yönelik yaptığı konuşmasında, gençlere güvendiğini ifade ederek şunları dile getirdi: 'Bizim gençliğimiz yoksullukla, imkansızlıklarla geçti. İstiyoruz ki şimdiki gençlerimiz, memleketimiz zengin, imkanlarımız geniş, bütün gençlerimize her türlü kaynağı ayıralım. Bakın, köprü yaparsınız 100 yıl ömrü var, bina yaparsınız 50 yıl ömrü var. Taşa, toprağa yaptığınız yatırımın ömrü sınırlı ama insana, gençlere yaptığınız yatırımın nesilden nesle devam edecek ömrü var. Onun için bu konu çok önemli.'
Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde düzenlenen GENÇDES 2017 Projesi Lansmanı’nda yaptığı konuşmada, en büyük desteklerinin, gençlerin siyasete girmesi olduğunu belirtti.
Seçme hakkını 18 yaşına indirdiklerine işaret eden Yıldırım, "Sonra dedik ki 'Kardeşim seçmeye gelince buyurun gelin, seçin. Seçilmeye gelince sen daha gençsin, biraz daha bekle, 25 yaşına gel, ondan sonra seçilirsin.' Öyle iş olmaz. 'Seçen, seçilir' dedik ve kararı verdik. Anayasa değişikliğiyle 18 yaşına giren her kız, erkek, bütün gençler siyasete girecek. Hem seçecek hem de seçilecek. Memleketin kaderi üzerinde söz sahibi olacak. En büyük destek bu." ifadesini kullandı.
Kültür ve Turizm Bakanlığının gençlere yönelik desteklerinin süreceğini vurgulayan Yıldırım, "Hocam, kültür ve sanatla uğraş, dünya işleriyle uğraşma. Kültür, sanat, maneviyat, ruh. Açık konuşayım, ben mühendisim, rakamlarla, projelerle uğraşırım. Köprüydü, tüneldi, yoldu vesaire. Bu da bir iş. Amelelik yapacak olan da lazım ama sanat da lazım. Sanat, ruha hitap ediyor." diye konuştu.
Başbakan Yıldırım, sanat, kültür, şiir, bilim ve teknoloji alanında yenilikçi fikirleri olan gençlere fırsat sağladıklarına dikkati çeken Yıldırım, bu kapsamda 2017 yılı için 54 milyar lira ayırdıklarını bildirdi. Yıldırım, gençlere yönelik destekler kapsamında geçen dönem 8 milyar lira ayrıldığını, daha az gencin bu desteklerden istifade ettiğini hatırlattı.
"Her bir gence bin lira versen, 54 gencimiz bu işten yararlanacak." diyen Yıldırım, gençlerin verilen desteklerle Türkiye'nin kültür zenginliğinin tanıtılmasına katkı sağlayacaklarını bildirdi.
Yıldırım, gençlerin, Türkiye'nin geleceği olduğuna değinerek, o yüzden gençlere hakkı olan yatırımın yapılmasını istedi.
Yıldırım, şöyle devam etti:
"Bizim gençliğimiz yoksullukla, imkansızlıklarla geçti. İstiyoruz ki şimdiki gençlerimiz, memleketimiz zengin, imkanlarımız geniş, bütün gençlerimize her türlü kaynağı ayıralım. Bakın, köprü yaparsınız 100 yıl ömrü var, bina yaparsınız 50 yıl ömrü var. Taşa, toprağa yaptığınız yatırımın ömrü sınırlı ama insana, gençlere yaptığınız yatırımın nesilden nesle devam edecek ömrü var. Onun için bu konu çok önemli.
Gelişmenin, kalkınmanın, toplumsal kaynaşmanın, barışın, kardeşliğin temelinde de eğitim, kültür, sanat var. Bunlara yoğunlaştığınız zaman kavga edeceğiniz alanlar azalır. Çünkü nerede fikir, girişimcilik, yenilikçilik var, dünyayı fellik fellik araştırıp 'Nerede ne oluyor?' diye araştırmak ayrışmayı, ayrılıkçılığı, husumeti ortadan kaldırır. Onun için proje mütevazı olabilir ama çıktıları çok önemli, çok anlamlı. Bu bakımdan Kültür ve Turizm Bakanımızı özellikle tebrik ediyorum. Böylesine güzel bir projenin açılışında, tanıtılmasında da memnuniyetle yer aldım, bundan da büyük bir bahtiyarlık duyuyorum."
"BUNLARI OKUMAYINCA MUTSUZ OLUYORLAR"
Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı'ya seslenen Başbakan Yıldırım, "Hocam, burada epey edebi yazılar var, isterseniz şimdi resmi konuşmaya geçelim. Siz bilirsiniz, iletişimcisiniz, bu yazıları bir zamanlar siz yazıyordunuz. Bunları okumayınca mutsuz oluyorlar. 'Bu kadar emek veriyoruz, göz nuru döküyoruz, gece yarılarına kadar hazırlıyoruz. İşte çıkıyor Başbakan, kafasına göre konuşuyor. Bu da iyi olmuyor.' Onun için ben söyleyeceklerimi söyledim, şimdi bakalım kartlarda ne var." ifadesini kullandı.
Bugünün gençlerin hayalleri, umutları adına heyecan verici bir gün olduğunu belirten Yıldırım, GENÇDES Projesi'ni hayata geçirme yolunda önemli bir adımın atıldığına dikkati çekti.
Başbakan Yıldırım, proje çerçevesinde gerçekleştirilecek eserlerin, Türkiye'ye yeni ufuklar kazandıracağını, herkese ilham verecek ve yol gösterecek neticeler ortaya çıkaracağını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Daha büyük bir hızla değişiyor, her gün birçok yeniliklerle karşı karşıya kalıyoruz. Açıkçası zaman zaman 'Keşke bu imkanlar bizim gençliğimizde de olsaydı.' diye düşünmeden edemiyoruz. İdealleri, hayalleri olan genç insanların geçmişte nasıl büyük engellerle karşılaştığını birebir yaşadık ve gördük. Yoksulluklar, imkansızlıklar nedeniyle umudunu kaybeden, hayalleri yıkılan, ideallerinden vazgeçmek zorunda kalan pek çok insan oldu. Belki bu yüzden Türkiye, nice fikir adamlarını, sanatçılarını, düşünürlerini daha yolun başında kaybetti.
Onların ne bir elinden tutan oldu ne de kendilerine imkan sağlayan. İşte bu yönüyle bu müstesna gördüğüm bu projeyi çıkış noktası olarak görüyorum. Türkiye'nin gençleri umutlarını yaşatsın, hayallerini gerçeğe dönüştürsün istiyoruz. Fikirleriyle, heyecanlarıyla, dinamik bakışlarıyla, zengin dünyalarıyla bize yeni açılımlar getirsin. Bu ülkenin gençleri, genç fikirleri, taptaze hissiyatlarıyla ülkemize heyecan katsınlar istiyoruz. Bütün bu beklentilerimizi dile getirirken bile inanın büyük bir heyecan duyuyorum. Gençlerimizin de yüreklerinin kıpır kıpır ettiğine emimin."
Yıldırım konuşmasında, projeye çok önem verdiklerini, beklentilerinin büyük olduğunu, bu kapsamda gençlerin kültüre ve sanata katılımının daha da artacağını söyledi.
Gençlerin çeşitli imkansızlıklar sebebiyle gerçekleştiremedikleri birçok düşünceyi hayata geçireceğine işaret eden Yıldırım, eserler ortaya çıktıkça başka gençlere de ilham verileceğini belirtti.
Yıldırım, gerçekleştirilen bir projesi bulunmayan gençlerin de hayal kurmaya başlayacağını ifade ederek, "Biz, hükümet olarak onların her zaman yanında olacağız, her zaman destek vereceğiz. Geçen yıl ilk adımı atıldı, proje kapsamında farklı sanat dallarında toplam 91 projeye 8 milyonun üzerinde destek verildi. Bu yıl desteği büyüttük, 2017 yılında 54 milyon tutarında bir kaynak ayırıyoruz. Bu yıl müzik alanındaki projeleri de destek kapsamına aldık. Ben gençlerimizi buradan bir kez daha kültür ve sanatın çeşitli dallarında kafa yormalarını, proje geliştirmelerini davet ediyorum, çağrı yapıyorum. Bu projelerin gençler tarafından veya gençlere yönelik olarak üretilmesi esastır." diye konuştu.
Kültür ve sanatla dağarcığını zenginleştiren, kendini geliştiren gençlere ülkenin ihtiyacı bulunduğunu vurgulayan Yıldırım, "Terörü yok etmek istiyorsak, her türlü ayrışmayı yok etmek istiyorsak daha fazla bu konulara kafa yormamız gerekiyor." dedi.
"BİLGİLİ VE DONANIMLI YETİŞSİNLER İSTİYORUZ"
Başbakan Yıldırım, bir ülkedeki insan kaynağı yükseltilemediği zaman kurulan yapıların er ya da geç atıl kalacağına işaret etti. Ülkenin çalışkan, kültürlü, etkin ve olgun yetişmiş insan kaynağına ihtiyacının bulunduğunu kaydeden Yıldırım, şöyle devam etti:
"Maddi güç ve yüksek teknolojinin sağladığı imkanlarla nasıl insanlık dışı suçların işlenebildiğine hep şahit oluyoruz. İnsan yetiştiremiyorsanız elinizdeki güç, bütün insanlık için büyük bir tehdide dönüşüyor. Gençlerimiz hem bilgili hem donanımlı yetişsinler istiyoruz hem de dünyaya zengin ve derinlikli bir bakış açısına sahip olmasını istiyoruz. Gençlerimiz insani değerlerini, ahlaklarını yitirmesinler, iyiye ve daima güzele yönelsinler istiyoruz. Bu yüzden onların kültür ve sanatla zenginleşmelerini ve ülkemizi de zenginleştirmelerini bekliyoruz."
Yıldırım, 2002'den bu yana gençlere destek olmak için her alanda büyük bir gayret içinde olduklarını, 15 yıldır gerçekleştirilen projelerle, verilen desteklerle gençlerin yolunu açmaya, geleceklerini aydınlatmaya devam ettiklerini ifade etti.
"Her geçen gün büyüyen, güçlenen, zenginleşen Türkiye'nin artık insan kalitesini daha üst seviyeye çıkaracak adımlara yatırımını daha çok yapması lazım." diyen Yıldırım, GENÇDES Projesi'nin bu anlamda örnek bir proje olduğunun altını çizdi.
Başbakan Yıldırım, söz konusu projeyle Türkiye'nin geleceğine damga vuracak büyük sanatçılar, kültür adamlarının açığa çıkacağını, ülkenin zenginliğine zenginlik katacak büyük eserlerin önünün açılacağını, sinema, tiyatro, edebiyat, müzik dersleri ve nice zengin sanat ürünlerinin de ortaya çıkacağını dile getirdi.
Yıldırım yaptığı konuşmada, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı'nın hem kültür hem de sanatı iyi bilen ve gençleri yakından tanıyan çok naif bir insan olduğunu ifade ederek, "Genç ve dinamik Milli Eğitim Bakanımız İsmet Yılmaz ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Fatma Betül Sayan Kaya, efendim hepimizin amacı gençler. Geleceğimiz olan gençler. Mutlaka gençlere daha çok yatırım yapmamız lazım. Bizi bilgi toplumuna taşıyacak olan da gençler, ülkenin birliğinin, beraberliğinin, kardeşliğinin teminatı da gençler." diye konuştu.
"Niye genç nüfusumuzla övünüyoruz?" diye soran Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Çünkü petrol bir gün gelir biter, doğalgaz gelir, biter. Bunlar mutlak üstünlükleriniz olabilir ama mukayeseli üstünlüğünüz ise sizi sürekli dinamik tutar. Onun için gençlere daha çok yatırım yapacağız. Gençlere yapılan hiçbir yatırım boşa yapılmış bir yatırım değildir. Bunu herkesin bilmesi lazım. Hayal kuran, fikir üreten gençlerimiz için bunun da ayrı bir şans olduğuna inanıyorum. İnşallah gençlerimiz bu imkanları en iyi şekilde kullanacak ve beklentilerimizi de aşan çok değerli eserler ortaya çıkaracaklar."
KÜLTÜR VE SANAT ALANINDA YAPILANLAR
Başbakan Yıldırım, kültür ve sanat alanında Türkiye'yi daha ileri seviyeye taşımak için hükümet olarak kararlılıkla çalışmaları sürdürdüklerini belirterek, 15 yılda önemli yol alındığını, daha büyük kazanımlar elde etmek için çalışmalara hız verdiklerini söyledi.
Kültür ve sanat alanında 15 yılda yapılanlar hakkında bilgi veren Yıldırım, 2016 yılı itibarıyla dünya miras listesine 16 kültür varlığını sokmayı başardıklarını, geçici listede 69 eserin bulunduğunu ve geçen yıl somut olmayan kültürel miras taşıyıcıları tespit çalışmaları kapsamında 3 bin 110 sanatçının kayıt altına alındığını kaydetti.
Yıldırım, 2002 yılında 42 olan kültür merkezi sayısının 110'a çıktığını aktardı. 47 gezici kütüphaneyle halka hizmet verdiklerini ifade eden Yıldırım, şöyle konuştu:
"Kütüphane dediniz de aklıma geldi. Kütüphanelere girmek festivaldi. Eskiden kütüphaneye gideceksiniz, öyle gireceksiniz... Girerken bir merasim, çıkarken bir merasim. Her gün gidemezsin, her saat giremezsin. Büyük bir meseleydi. Hocam bir ödev vermişti. Bana, 'Sömestr tatilinde şu ödevi yap' dedi. Ödev de Alpullu Şeker Fabrikasının tarihi, kuruluşu. Türkiye'nin en önce kurulan Atatürk dönemindeki şeker fabrikası. Gittik kütüphaneleri ara tara yok. Bir şey bulamadım. Karar verdim. Nerede bu dediler? Kırklareli'de. Düştüm yola gittim Kırklareli'ye. Fabrikaya gittim ve yalan yanlış oradakilerin anlattığıyla ödevi hazırladım. Bir haftama mal oldu. Şimdi böyle mi? Şimdi hemen cep telefonu, bilgisayar... Anan kim, baban kim, sülalesini, bütün detaylarını öğreniyorsun. Dakikasında her türlü bilgi elinin altında. Bunu kim yaptı arkadaşlar? Bu iktidar yaptı. AK Parti iktidarı yaptı. Bilgiye erişmede, bilgi toplumunda internet kullanımında dünya ortalamasının üzerine çıktık. Avrupa ortalamasını yakaladık."
"BU ÜLKENİN EN VATANSEVER EVLADI OLARAK KARŞINIZA ÇIKACAK"
Başbakan Binali Yıldırım, teknoloji kullanımıyla ilgili Hakkari'de yaşadığı bir olaya ilişkin de şunları anlattı:
"2006, Hakkari'deyiz. Sokağa çıkmıyor insanlar. Sokakta çocuklardan başka kimse yok. Bizim etrafımızda da böyle 40, 50 tane güvenlikçi güya şehri dolaşacağız. Gittik, çocuklar etrafımızı sardı. Bizle fotoğraf çektiriyor hepsi. Fotoğraf birer birer, toplu bir ton fotoğraf çektirdik. Ayrılıp geleceğiz. 'Peki çocuklar fotoğrafları çektirdik nasıl siz bunları edineceksiniz?' dedim. 'Kolay Bakanım' dedi. Nasıl kolay? 'e-mailimiz var, e-maile gönder' dedi. Hakkari, 2006. Bu teröristler ne halt ettiklerini görsünler. Bu gençliği zehirleyemezsiniz, bu gençliğin geleceğini karartamazsınız. Çünkü dünyayı avucunun içine almış bir gençlikten bahsediyoruz. Bugün onların imkansızlıklarını istismar edebilirsiniz ama yarın onlar bu ülkenin en vatansever evladı olarak karşınıza çıkacak. Bayrağıyla, vatanıyla, milletiyle, devletiyle bir ve bütün olarak sizlere meydan okuyacak."
Yıldırım, 15 yılda 140 müzenin bakımının ve onarımının yapılarak, ziyarete açıldığını da belirterek, müze sayısının 198'e, özel müze sayısının da 220'ye ulaştığını bildirdi. Yıldırım, "Özel müze de neymiş? Eskiden bilinmezdi, şimdi artık insanlar müze açıyorlar." dedi.
15 MİLYON LİRA DESTEK
2016-2017 sanat sezonunda 216 özel tiyatro projesine toplam 15 milyon lira destek verdiklerini ifade eden Yıldırım, tiyatro biletiyle ilgili şu anısını aktardı:
"Yıl 1973 veya 1974 o aralar. Atatürk Kültür Merkezi de yeni açılmış. Orada sanatsal gösteri var. Bize daha para lazım. Bilet bulamıyorlar. Saat 4'te gidip kuyruğa bilet alıp, millete veriyorduk. Ne o? Millet gidip orada tiyatro seyredecek. Tamam güzel bir şey, bizi ilgilendirmiyor da bizi bilet ilgilendiriyor. Bileti alıp, veriyorduk. Oradan yolumuzu buluyorduk. Şimdi her tarafta sanat, her tarafta tiyatro, her tarafta etkinlik. Nereden nereye geldik."
Devlet Opera ve Balesinin 2016-2017 sanat sezonunda çocuklara, gençlere yönelik 90 temsil verdiğini ve 28 bin seyirciye ulaştığını belirten Yıldırım, 2005 yılından bu tarafa kültür, sanat, uzun metrajlı film, belgesel, senaryo çalışmalarında desteklerinin devam ettiğini söyledi. Yıldırım, kültürel etkinlik alanında bin 400 projeye önemli ölçüde maddi destek sağlandığını, uzun metrajlı 420 film projesine katkı ile 2 bin belgesel ve amatör yapım çalışmasına parasal destek verildiğini dile getirdi.
"TÜRKİYE'YE, MİLLETE VE GENÇLERE HER ZAMAN GÜVENDİK VE İNANDIK"
Türkiye'ye, millete ve gençlere her zaman güvendiklerini ve inandıklarını vurgulayan Başbakan Yıldırım, "Bunu en son 15 Temmuz gecesi gördük. 15 Temmuz gecesi, 'Bu ülkenin gençleri apolitiktir, memleket meseleleriyle uğraşmaz, boş işlerle uğraşır' diye acımasızca eleştirenler, göğsünü o tanklara, toplara, mermilere siper eden o gençleri gördüler. Hayatını seve seve veren, bayrağını dalgalandıran o gençleri gördüler. Bu alçak darbe girişiminde şehit olan, bütün gençlerimiz de dahil hayatını kaybeden herkese Allah'tan rahmet, gazilerimize sağlık, selamet diliyorum." diye konuştu.
Gençlerden güç aldıklarını ve onlara destek verdiklerini dile getiren Yıldırım, "Gençlerimiz geçmişte Türkiye için potansiyel tehlike olarak görüldü. Pek çok alanda yok sayıldı, dikkate alınmadı. Göreve geldiğimizden ilk günden bu tarafa, birçok alanda gençlerin önünde durulan engelleri birer birer kaldırdık. İnşallah milletimizin de anayasa değişikliğine vereceği onayla, 18 yaşını dolduran gençlerimiz de artık siyasetin içerisinde olacak." değerlendirmesinde bulundu.
"CHP'NİN KAFASI YAŞLANMIŞ"
Başbakan Yıldırım, "Bugüne kadar, 'Gençler seçsin ama seçilmesin' dediler. Gençlerimiz bugüne kadar sandığa gidip oy verdiler ama ülkelerine hizmet etmek için aday olamadılar. Yeni anayasa değişikliğiyle seçilme yaşı 18'e düşüyor. Ben anlamıyorum, CHP niye karşı çıkıyor? Gençlerin CHP'ye bir zararı mı var? CHP'nin kafası yaşlanmış. CHP dünde kalmayı tercih ediyor. Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni bir gün, yeni şeyler söylemek lazım. AK Parti yeni şeyler söyleyen, yeni şeyler yapan bir iktidardır." diye konuştu.
Yıldırım, şunları söyledi:
"Anayasa değişikliğini çok abartıyorlar. Efendim, 'Rejim değişiyor, kıyamet kopuyor, memleket elden gidiyor.' Kim söylüyor? HDP ayağını kaldırıyor, CHP onun yerine basıyor. Biri ayağını kaldırıyor, biri aynı yere basıyor. Mecliste de aynısını yaptılar, belli ki sokakta da kol kola 'hayırcılar korosuna' katılacaklar. Ey CHP, ey Atatürk'ün partisi, ey milli şef İnönü'nün partisi, ne hallere düştün? Ülkeyi bölenlerle kol kola girmek yakışır mı Atatürk'ün partisine? Millet her şeyi görüyor, bu değişikliğin sebebi CHP'dir. 2007'de millet iradesine karşı durdu, Cumhurbaşkanını seçtirmedi, icatlar ortaya koydu, millet 'Sen mi seçtirmeyensin, ben seçiyorum' dedi, Cumhurbaşkanını kendi seçti.
Şimdi yaptığımız iş, orada yarım kalan işi tamamlamak. Bunun dışında bir şey yok. Anayasanın özü budur. Başkanını, cumhurbaşkanını kendi seçiyorsa yetkilerini de o verecek, sorumluluğu da o verecek. İki sandık arasında görevi verecek, hesabı da soracak. Olay bundan ibaret. Kimse abartmasın. Ne rejim derdi var ne de Türkiye'nin bölünme kaygısı var. Aksine cumhurbaşkanlı hükümet sisteminde ülke bütün mezhepleriyle, meşrepleriyle herkes daha çok kucaklaşacak, daha çok kaynaşacak, milli irade daha da hakim hale gelecek."
Programa, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları Başkanı Melih Ecertaş, milletvekilleri ile diğer yetkililer katıldı. HABER-FOTO: BAŞBAKANLIK BASIN MERKEZİ