Yıldırım: 'Mağdur, mazlum insanların tek sığınağı Türkiye'dir'
Başbakan Binali Yıldırım, bir otelde düzenlenen kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşları ile buluşmasında konuşma yaptı. Yıldırım burada yaptığı açıklamalarda: 'Mağdur, mazlum insanların tek sığınağı, tek barınağı Türkiye'dir' ifadelerinde bulundu.
Şehrin düşman işgaline karşı destansı mücadelesiyle de bilindiğini anlatan Yıldırım, Şanlıurfalıların geçmişteki bağımsızlık iradesini 15 Temmuz darbe girişiminde yine ortaya koyduğunu aktardı.
Yıldırım, o gece bütün halkın meydanlara inip, bayrağına, ezanına, selasına, milli iradeye, kardeşliğe ve şehitlere sahip çıktığını anımsatarak, "O gece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliği, hükümetimizin kararlı duruşu, milletin cesareti ve feraseti ile büyük bir felaket önlendi. Şanlıurfa, FETÖ diye adlandırılan küresel terör örgütünün ve onun Pensilvanya'da yaşayan elebaşına dünyayı dar etti." diye konuştu.
Şehitlere Allah'tan rahmet, gazilere şifa dileyen Yıldırım, bu ülke için hayatını seve seve veren şehitlerin başlarının tacı olduğunu dile getirdi.
Başbakan Yıldırım, 16 Nisan'daki halk oylamasından "Evet" çıktığını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Halk oylamasına Türkiye büyük bir destek verdi ama Şanlıurfa'nın verdiği destek daha anlamlı. Siz Türkiye'nin geleceğine yüzde 70 'Evet' diyerek destek verdiniz. Bunun için sizlere çok teşekkür ediyorum. Bu bölgenin bir türküsü, 'Benim bu derdime bulunmaz derman' diyor. Şanlıurfalılar, milletin derdine derman oldunuz. Kendini milletten güçlü görmeye çalışan hainlere gerekli dersi verdiniz. Şimdi yeni bir döneme girdik. Daha güçlüyüz, geleceğe daha umutla bakıyoruz. 80 milyonu kucaklayan bir anlayışla, etnik farklılıklarımızı zenginliğimiz olarak kabul ederek yolumuza devam edeceğiz. Laz, Arap, Çerkez, Türk, Arnavut, Kürt, Zaza diye bakmayacağız. Hepimiz bu gök kubbede, ay yıldızlı bayrağın gölgesinde 80 milyon birlikte yaşayacağız, sevinç ve üzüntüde beraber olacağız. Hedef muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmak, Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümünde dünyada parmakla gösterilen ülkeler arasına girmek. Bununla da yetinmeyeceğiz 2053, 2071 vizyonumuzu da gerçekleştirmek için adımlarımızı atacağız."
"MUHALEFET CEPHESİNDE AYNI HASSASİYET YOK"
Yıldırım, Şanlıurfa'nın dün olduğu gibi bugün de ve gelecekte de Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesine taşıyacak hedefler açısından en önemli il olmaya devam edeceğini dile getirdi.
"Biz 80 milyonun birliği diyoruz, devletimizin dirliği diyoruz, ülkemizin bekası diyoruz. Ama ne yazık ki bakıyoruz muhalefet cephesinde aynı hassasiyet yok." diyen Yıldırım, Türkiye'nin, 2017'nin ilk yarısında yüzde 5 büyüme sağladığını, bundan herkesin gurur duyması gerektiğini vurguladı.
Çin'den, Hindistan'dan sonra dünyada en büyük büyümeyi sağlayan ülkenin Türkiye olduğuna işaret eden Yıldırım, şöyle devam etti:
"Bu bölgede, Avrupa'da, Ortadoğu'da, Kafkaslar'da böyle bir büyüme yok ama bu ülkenin ana muhalefet partisi diyor ki 'Türkiye ekonomisinin büyüme rakamları inandırıcı değil.' Yani ne diyelim? Allah ıslah etsin. Yapacak bir şey yok.
Bugün Avrupa Birliği ülkelerinin yayın organları bile, dünyadaki bütün bu konudaki yetkin kuruluşlar bile tüm küresel baskılara rağmen, bölgedeki iç karışıklıklara rağmen, savaşlara rağmen Türkiye'nin elde ettiği bu başarıyı bir destansı hikaye gibi anlatıyorlar. Niye Avrupa Birliği'nden örnek veriyorum? Çünkü, Avrupa Birliği'ne Sayın Kılıçdaroğlu beyanat veriyor. Oradaki gazetelere diyor ki 'Türkiye güvenli değil, Türkiye'de can güvenliği yok, aman Türkiye'ye gitmeyin.' Sen ne dersen de be kardeşim, dün Avrupa Basketbol Şampiyonası oldu İstanbul'da, 20 bin tane Slovenya'dan, Sırbistan'dan seyirci geldi, İstanbul'da buluştu ve şampiyonayı orada gerçekleştirdiler.
Ülkemizi kötülemekle, yabancılara şikayet etmekle ülkeye hizmet olmaz, vatanseverlik olmaz. Ana muhalefet demek, iktidar alternatifi demektir. Bırak karalamayı, ne yapacaksan, ne vaat edeceksen onları söyle. Şunları, şunları iyi yapmıyorsunuz de. Ben şunu şunu daha böyle yaparım, Şanlıurfa'nın sulama problemini şöyle, elektrik problemini şöyle çözerim de. Boş işlerle uğraşmaya lüzum yok. Bir koluna bölücüleri, bir koluna FETÖ'cüleri alarak sokakları arşınlamakla bu ülkeye hiçbir faydan olmaz."
"Yürüyünce milletle beraber yürüyeceksin. Yürü, millet seninle birlikte yürür." değerlendirmesini yapan Yıldırım, 15 Temmuz gecesinin bunun en açık örneği olduğunu vurguladı.
Yıldırım'ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Ülkemiz için, bayrağımız için, ezanımız için yürüyelim." dediğini hatırlatarak, "Yürüdük mü? Alçaklara dersini verdik mi?" sözlerini kullanması salondan alkış aldı.
"GENÇLİK URFA'DA, GELECEK URFA'DA"
Başbakan Yıldırım, ders yılı başlangıcı olarak Şanlıurfa'yı seçmelerinin sebebini açıklarken, "Çünkü Urfa, yaş ortalaması en genç olan ilimiz, 19. Türkiye'de ne kadar, 31. Urfa, gelecek demek, gençlik Urfa'da, gelecek Urfa'da." ifadelerini kullandı.
Şanlıurfa'yı seçmelerinin bir başka sebebini aktaran Yıldırım, Necmettin Yılmaz öğretmenin, Urfa'dan Gümüşhane'ye giderken Erzincan-Pülümür yolunda alçak PKK teröristleri tarafından şehit edildiğini anımsatarak, "Dedik ki Urfa'ya gidelim. Onun adının yaşadığı bu mübarek şehirde bu açılışı yapalım. Necmettin Yılmaz, ruhun rahat olsun, o teröristlerden senin hesabın soruldu. Onların topu yok edildi, etkisiz hale getirildi." dedi.
"MÜCADELE, ÜLKENİN BEKA MÜCADELESİDİR"
Yıldırım, "Çok açık söylüyorum. Sivil vatandaşlarımıza, genç, yaşlı, kadın, erkek demeden silah doğrultan, güvenlik güçlerimize silah doğrultan her bir terör örgütü elemanını etkisiz hale getirinceye kadar bu mücadele devam edecek. Mücadele, ülkenin beka mücadelesidir, birliğini, kardeşliğini bozmaya çalışanlara karşı verilen büyük bir mücadeledir bu mücadelede. Urfa hep bizimle beraber oldu, bölücülüğe asla geçit vermedi. Allah sizden razı olsun." şeklinde konuştu.
Ceylanpınar sınır kapısının Şanlıurfa içinde yer aldığına dikkati çeken Yıldırım, şunları kaydetti:
"Burada neler oluyor, neler bitiyor, sınırın öbür tarafında sizler yakından takip ediyorsunuz. Bugün dünyanın birçok ülkesinin sırt çevirdiği bir insanlık ayıbı orada yaşanıyor. Mağdur, mazlum insanların tek sığınağı, tek barınağı Türkiye. Çünkü bizim inancımız bunu gerektiriyor. Gerek Suriye'de gerek Irak'ta birtakım hayaller peşinde olanlar, burada yapay devlet kurmaya çalışanlar şunu iyi bilsinler, ulusal güvenliğimizi tehdit edecek, içeride ve dışarıda her türlü girişim, gerekli karşılığı anında görecektir. Bunu herkesin kafasına koyması lazım. Hiç kimse güney sınırlarımızda, Irak'ta, Suriye'de oldu bittilerle iş çevirmeye kalkmasın. Türkiye, bu konuda kararlıdır, gerekli uyarılar yapılmıştır. Eğer bunun karşılığı görülmezse tabii ki gerekli tedbirleri almaktan zerre kadar çekinmeyeceğiz."
Yıldırım, sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldiği etkinlikte, kentte yapılan yatırımlara ilişkin de bilgi verdi.
Şanlıurfa'da 28 kilometre olan bölünmüş yolu 377 kilometreye çıkardıklarını belirten Başbakan Yıldırım, kuzeybatı çevre yolu inşaatının sürdüğünü hatırlattı.
Hava meydanı olmasına rağmen doğru dürüst uçuşu olmayan Şanlıurfa'da yeni havalimanının açıldığını, bu konuda önemli gelişmelerin yaşandığını dile getiren Yıldırım, "Burası zaman içinde bölgesel havalimanı olarak, eğer bu etraftaki iç savaş, otorite boşlukları da ortadan kalkınca burası bir merkez şekline dönüşecek. Ortadoğu'ya ve bütün Arap yarımadasına uzanan bölgeye bir yandan da Avrupa'ya ve Kafkaslar'a hitap edecek önemli bir merkez haline gelecek." ifadesini kullandı.
Başbakan Yıldırım, "Cazibe Merkezi Programı"nın tamamlandığını, bu kapsamdaki inşaatların yakında başlayacağını kaydederek "Şanlıurfa'ya yatırım demek Türkiye'nin geleceğine, birliğini, beraberliğine, kardeşliğine yatırım demektir." diye konuştu.
Son 7 yılda 7 milyon vatandaşa iş-aş sağladıklarını belirten Yıldırım, şunları ifade etti:
"Bizim diğer ülkelerden bir farkımız var, iş bulduklarımızdan daha fazla iş gücüne katılım oluyor. Bir milyon iş buluyoruz ama iş gücüne katılım bundan daha fazla. Avrupa'nın böyle bir sorunu yok. İş verecek ama iş verecek adamı yok. Bu da bizi farklı yapıyor, bizi dinamik ülke yapan, Avrupa'da yüzde birin altında büyüme olurken ortalama üst üste yüzde 5,5- 6 oranında büyüyen bir Türkiye'den bahsediyoruz."
"TAŞ ÜZERİNE TAŞ KOYAN BİR ANLAYIŞLA ÇALIŞACAĞIZ"
Yıldırım, satın alma gücü paritesine göre Türkiye'nin 25 bin doları geçtiğini belirterek, "Ama yetmez Türkiye'nin çok daha iyi bir noktaya gelme potansiyeli var, buna da hakkı var. Bunu başarır mıyız? Başarırız. Nasıl başaracağız? İstikrarla, güçlü iktidarla, birlik ve beraberlikle, kardeşlikle, enerjimizi boşa harcamayacağız. Enerjimizi FETÖ ile PKK ile DEAŞ ile mücadeleye harcamayacağız, birliğimize, beraberliğimize gözümüz gibi sahip çıkacağız." dedi.
Türkiye'nin son bir yılda büyük badirelerden geçtiğine dikkati çeken Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Son bir yılımıza bakalım, göreve 24 Mayıs 2016'da geldim. 15 Temmuz'da hemen alçak bir darbe girişimiyle karşı karşıya kaldık. Allah'a şükür, bu beladan kurtulduk. Allah'ın yardımı, milletin cesareti, Cumhurbaşkanımızın dirayeti ve hükümetimizin dik duruşuyla bu belayı atlattık. Ondan sonra yaşadığımız ekonomik kriz var ama bunu çok hissettirmedik. 15 Temmuz'dan sonraki 3 ayda Türkiye yüzde 5 küçüldü. 2017'de aldığımız tedbirlerle piyasayı rahatlattık ve 2017'in ilk çeyreği yüzde 5 büyüme, ikinci çeyreği yüzde 5,1 büyüme, üçüncü çeyreği daha da fazla olacak, yani bu seneyi yüzde 5'in üzerinde, belki de yüzde 5,5'un üzerinde bir büyümeyle kapatacağız inşallah. Bu tabii burada durmayacak, seneye de öbür seneye de aynı. Çünkü bizim bu büyümeleri yakalayamazsak işsizliği aşağı çekemeyiz. Mutlaka daha çok yatırım, üretim yapmamız, daha çok insanımıza aş-iş bulmamız lazım. Boş işlerle uğraşmayacağız, laf üzerine laf koyan değil taş üzerine taş koyan bir anlayışla çalışacağız."
"Burası kardeşlik coğrafyası" ifadesini kullanan Yıldırım, "Şanlıurfa, inancın, hoşgörünün merkezi, İnşallah bölgemizde yaşanan bu çalkantılar da sona erecek ve Şanlıurfa’ya ve burada yaşayan 2 milyona yakın vatandaşımıza olan yeni hizmetlerimiz artarak devam edecektir. Dev eserlerimiz artarak devam edecektir.” diye konuştu.
"SULAMAYI ÇÖZMEDEN ELEKTRİK PROBLEMİNİ ÇÖZEMEYİZ"
Türkiye’nin her tarafına 15 yıldır hizmet getirmek için gece gündüz çalıştıklarını söyleyen Yıldırım, "Amacımız sizlerin memnuniyeti. Bunun için alın teri döküyoruz, akıl teri döküyoruz." diye konuştu.
Yıldırım, Şanlıurfa’ya 15 yıllık sürede 12 bin derslik yaptıklarını ve toplamda yapılan eğitim yatırımlarının tutarının 2 milyar 430 milyon lira olduğunu bildirdi. Bu yatırımların yetmeyeceğini 2019’a kadar tekli öğretime geçecek şekilde eksik olan bütün okulları da tamamlayacaklarını anlatan Yıldırım, Şanlıurfa’da okul öncesi eğitime yönelik çalışmaları artıracaklarını ifade etti.
"GEREKİRSE ONLARIN BULUNDUĞU YERLERDE OKULLARI YAPACAĞIZ"
Kız çocuklarının okula devamı konusunda bazı tedbirler alacaklarını belirten Yıldırım, "Gerekirse onların bulunduğu yerlerde okulları yapacağız, bu şekilde eğitimde, öğretimde geleceğe hazırlanmakta o yavrularımızın eksik kalmasının önüne geçeceğiz." dedi.
Başbakan Yıldırım, Şanlıurfa’ya 15 yılda 12 devlet hastanesi inşa ettiklerini, gençleri de unutmadıklarını ve 36 gençlik merkezi yaparak hizmete aldıklarını dile getirdi. Şanlıurfa’nın en önemli ihtiyacının tarımsal kalkınma olduğunu vurgulayan Yıldırım, "Tarımı yine bir Şanlıurfalı’ya emanet edelim" diyerek, Ahmet Eşref Fakıbaba’yı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı olarak tayin ettiklerini anımsattı. GAP’ın bölgenin kurtuluşu olarak görüldüğünü söyleyen Yıldırım, şunları kaydetti:
"Biz bugüne kadar 300 bin hektar araziyi suyla buluşturduk, 100 bin de vatandaş kendi yaptı, 400 bin hektar sulanıyor. Geriye 300 bin hektarımız kaldı. Sayın Bakanımıza talimatı verdim, Orman ve Su İşleri Bakanı ile bir araya gelecekler bütün ağırlığı, bütün önceliği bu sulama işine verecekler. İki tane önemli işimiz var, biri sulama biri toplulaştırma. Sulamayı çözmeden elektrik problemini çözemeyiz. Neden elektrik problemi var? Kuyulardan cebri bir şekilde su çıkarınca çok büyük elektrik kullanımı var, zaten burada yaz sıcak oluyor, hava şartları da belli. Verim düşüklüğü de olunca bu elektrik problemi, bir de buna kayıt dışını ilave ederseniz, sürdürülemez bir hal alıyor. Bu işin yolu mutlaka cazibeyle sulamayı artırmak ve böylece elektrik gücü üzerindeki aşırı yükü de ortadan kaldırmak. İnşallah önümüzdeki dönem içerisinde bütün enerjimizi, bütün dikkatimizi bu alana vermiş olacağız." HABER-FOTO: BAŞBAKANLIK BASIN MERKEZİ