Yıldırım: 'Türkiye bir hukuk devleti'
Başbakan Binali Yıldırım, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Çankaya Köşkü'nde gerçekleştirdikleri baş başa görüşmede gündemi değerlendirdi. Başbakan Yıldırım burada yaptığı konuşmada: 'Türkiye bir hukuk devleti' dedi.
Yıldırım, Almanya Merkel'e, 15 Temmuz'daki darbe girişiminden sonra darbeciler karşısında gösterdiği dayanışma nedeniyle teşekkür eden Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti: "Merkel'in bugünkü ziyareti bu dayanışmanın önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Aslında, darbe girişiminden sonra olağanüstü hal çerçevesinde darbecilerin sebep oldukları tahribatı, toplumsal travmayı ortadan kaldıracak birtakım önlemler aldık. Bu önlemlerle ilgili de görüş alışverişi yapma fırsatımız oldu. Şartlar ne olursa olsun, Türkiye bir hukuk devleti. Hukuk içinde bütün sorumlular, suçlular değerlendirilecek ve hak ettikleri cezayı bulacaklardır. Bu büyük bir felakettir, dünya demokrasi tarihinde eşine çok az rastlanan, belki de örneği olmayan tanklara, toplara, uçaklara, helikopterlere, füzelere karşı bedenini ortaya koyup ülkesini savunan kahraman şehitlerimizin ve gazilerimizin topyekün bir milletin başarısından bahsediyoruz. Dolayısıyla bu alçak örgüt maalesef çok büyük tahribat yaptı, büyük zararlar verdi. Bunların zararlarını ortadan kaldıracak tedbirleri, yeni benzeri olaylar yaşanmaması için elimizden geldiğince tedbirlerini alıyoruz. Burada uygulamalarla ilgili zaman zaman şikayetler kulağımıza geliyor. Bu uygulamalarda bu kadar büyük bir olayın, yüzbinlerce sorumlunun içinde olduğu bir darbe girişiminde hata olabilir ancak bir kasıt söz konusu asla olamaz. Başından beri şunu söylüyoruz, Türkiye hukuk devleti. İntikam duygusuyla hareket etmeyeceğiz, hukuk içinde, adalet içinde muamele yapacağız, uygulamalarımız da bu yönde olmaktadır."
Başbakan Yıldırım, olağanüstü hale rağmen, memuriyetten çıkarılan ya da haklarında şikayet olanlara ilişkin geçtiğimiz günlerde yapılan düzenlemeyle yargı yolunu açtıklarını dile getirdi.
“BU ÖRGÜTLER AVRUPA ÜLKELERİNDE RAHATÇA FAALİYETLERİNİ SÜRDÜREBİLİYOR”
Yapılan düzenlemelerle, sanık veya suçluların gözaltı süreleri ve avukatlarla görüşmelerinde bir rahatlama sağlandığını anlatan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Özellikle FETÖ ile ilgili mücadelede Almanya'nın çok daha fazla desteğine ihtiyacımız var. Zira bu örgütler Avrupa ülkelerinde rahatça faaliyetlerini sürdürebiliyorlar. Bunlar, Türkiye'nin bugün başını ağrıtıyor, canını yakıyor ama eminim ki gelecek bir zaman içinde bütün Avrupa için büyük bir tehdide dönüşebilir. Bu yüzden de terörle mücadeledeki iş birliğimizin artarak devamı hayati öneme sahiptir. Suriye'de, Irak'ta DEAŞ'a karşı verdiğimiz amansız mücadelede Almanya'nın yaptığı katkılar, istihbarat katkısı, hava desteği önemlidir, bunu takdir ediyoruz ve teşekkür ediyoruz. Amacımız terörün yok olduğu, ilişkilerimizin her alanda geliştiği bir ortamı oluşturmak. Avrupa'nın güvenliği Türkiye'den geçiyor. Türkiye 3 milyon mülteciye ev sahipliği yapıyor. Türkiye bir yandan da AB'nin, hem göçler bakımından hem de terör tehdidi bakımından engelleyen, kaynağında durduran ülke konumunda. Bunun da AB tarafından takdir edileceğini düşünüyoruz."
“3.5 MİLYONA VARAN TÜRK KÖKENLİ ALMAN VATANDAŞI”
Binali Yıldırım, Almanya ve Türkiye'nin 35-36 milyar dolarlık bir ticaret hacmine sahip olduğunu, Almanya'nın doğrudan yatırımlarında Türkiye'nin 6'ıncı sırada yer aldığını aktardı.
Türk kökenli yatırımcıların Almanya'da oldukça yaygın bir faaliyet yürüttüğünü aktaran Yıldırım, ülkede 3.5 milyona varan Türk kökenli Alman vatandaşının iki ülke arasındaki bağları güçlendiren en önemli varlık olduğunu sözlerine ekledi.
Ortadoğu'da yaşanan olumsuzlukların kaynağında Suriye ve Irak'ta 6 yıldır süren otorite boşluğunun esas teşkil ettiğini belirten Yıldırım, "Suriye'de başlanan barış süreci ve Irak'ta DEAŞ ile mücadele, Musul'un geri alınması konusundaki gayretler ümit ediyorum ki yakın bir gelecekte bu bölgelere de istikrar getirecek ve böylece enerjimizin büyük kısmını tüketen terör, güvenlik konusu daha azalacak ve daha fazla enerjiyi ikili işbirliğinin geliştirilmesi, bölgesel huzurun ve refahın sağlanmasına ayırmış olacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Merkel ile görüşmelerinde Kıbrıs meselesini de konuşma fırsatını bulduklarını aktaran Yıldırım, "Kıbrıs'ta çözümün sağlanması bizim de en büyük arzumuzdur. Birleşik bir Kıbrıs, adil, iki federasyonlu, adil yönetişimi sağlanmış bir Kıbrıs tabiatıyla hem Avrupa'nın hem Türkiye'nin hem de Yunanistan'ın arzu ettiği bir çözüm olacaktır. Bu konuda tarafların daha dikkatli, daha sabırlı ve gereken fedakarlıkları karşılıklı, tek taraf olarak değil, yapmaları önem arz ediyor." şeklinde konuştu. HABER-FOTO: BAŞBAKANLIK BASIN MERKEZİ