Zorunlu aşı hukuk ihlali
Mazlumder Kayseri Şube Başkan Yardımcısı Avukat Sena Özdemir, zorunlu aşı uygulamasının hukuk ihlali olduğunu söyledi.
Mazlumder Kayseri Şubesi’nden Avukat Sena Özdemir imzasıyla yapılan yazılı açıklamada, salgının yaklaşık 2 yıldır devam ettiği ve salgına karşı da çeşitli tedavi yöntemlerinin geliştirildiği hatırlatıldı. Ayını açıklamada salgının önüne geçilebilmesi için aşı adayı olan çeşitli enjeksiyonların da geliştirildiği belirtildi.
VATANDAŞLAR ARASINDA İKİLİK OLUŞTU
Ayrıca açıklamada, üretici firmalar tarafından aşı vurulacak kişilere, hukuki sorumluluktan kurtulmak amacıyla aydınlatılmış bir onam metni imzalatıldığını ifade edildi. Bu süreçte vatandaşlar arasından ihtilaflar oluştuğu ve farklı sebeplerle aşı yaptırmak istemeyen insanların da olduğu kaydedildi. Başkan Yardımcısı Özdemir, vatandaşlar arasında meydana gelen bu ikiliğin, gündemi meşgul ettiğini ve tartışmalara sebebiyet verdiğini dile getirdi. Özdemir, “Aşılama uygulaması gerek hastalıktan koruyuculuğu gerekse yan etkileri açısından kamuoyunda ikna edici bir yer edinememiştir. Nitekim hukuken aşının zorunlu tutulmasına dair bir düzenleme de bulunmamaktadır. Buna karşılık aşı yaptırmayı tercih etmeyen insanların kamusal ya da sivil hizmetlerden mahrum bırakılmaları başta olmak üzere birçok yaptırımla karşı karşıya gelmeleri tartışılmaktadır. Bazı devlet kurumlarında kendi birimlerine gönderdikleri yazı ile aşı olmayan personeli, bu kişisel bilgileri liste yapılarak üst makamlara bildirme söz konusu olmaya başlamıştır.” ifadelerini kullandı.
AŞI ZORUNLU TUTULAMAZ
Anayasa’nın 17. Maddesi’ni hatırlatan Özdemir, şunları kaydetti: “Anayasanın 17. Maddesine göre “Tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz.” Ayrıca bir kişiyi tedaviye veya aşı olmaya zorlamak hukuken özel yaşamın gizliliği ve beden bütünlüğüne müdahale kapsamında değerlendirilmektedir. Dünyada koronavirüs salgınına karşı üretilen enjeksiyonların aşı kapsamında değerlendirilebilmesi için yüzde 80 oranında koruyuculuğunun bilimsel verilerle ortaya konulması gerekmektedir. Ancak henüz gelinen aşamada bu verilerin elde edilebilmesi mümkün değildir. Ayrıca enjeksiyonların yan etkilerinin belirlenebilmesi için de sağlık merkezlerinde veriler toplanarak bilimsel araştırmalar yapılması gerekmektedir. Bu nedenlerle aşının hukuken zorunlu tutulabilmesi mümkün olmamasına rağmen vatandaşlar üzerinde sanki zorunluymuş gibi bir algı oluşturulması, bazı temel gıda maddelerinden mahrum bırakılma, kamusal ve sivil serbestilerden faydalanamama, mesleğini yerine getirememe gibi spekülatif açıklamalar doğurmaya başlamıştır.”
TEMEL İNSAN HAKLARINA AYKIRI
Sena Özdemir, aşı olmayan vatandaşların aşı olmaya zorlanmasının ve hizmetlerden mahrum bırakılmasının temel insan haklarına aykırı olduğunu söyledi. Özdemir, “Bu konuda toplumda kutuplaşmaya yol açılmaması ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi için ilgili makamları ve sivil toplum kurumlarının harekete geçmesini bekliyoruz.” dedi.
SALDIRILAR İNSANLIK DIŞI
Avukat Sena Özdemir, açıklamasında sığınmacılara yönelik gerçekleştirilen saldırılara da değindi. Özdemir, suçun şahsiliği ilkesine atıfta bulunarak, “İşlenen suçtan yalnızca suçun failinin cezalandırılması gerekmektedir. Suçtan ötürü suçlu dışında hiç kimse cezalandırılamaz. Bir kişinin işlediği suç, kendisi dışında ailesi ve mensubu olduğu milliyeti dahil hiçbir unsurla ilişkilendirilemez.” diye konuştu. Özdemir, saldırıların insanlık dışı ve kabul edilemez olduğunu vurguladı.
>>Kurumsal Haber