Şenay Sarıaslan

Size, Sizi, Sizinle Anlatıyor Desem

Şenay Sarıaslan

Hayatı hiç bakmadığımız açılardan bize gösteren, başkalarının bakış açısını anlayabilmemizi sağlayan ve bize hiç tatmadığımız dünyalara dahil olma fırsatını sunan bir şey var desem… Hem de bunu en fazla iki saatte yapıyor diye eklesem…

Bu hafta dünya tiyatrolar gününü kutluyoruz. Dünya Tiyatrolar Günümüz kutlu olsun, iyi ki varsın tiyatrooo…

Sahne sanatlarının en değerlisi kesinlikle tiyatrodur, bu konu kesinlikle tartışmaya kapalı…

Oyuncuların canlı performanslarına şahitlik etmek, onların duygudan duyguya geçişini izlemek, o geçişlerdeki jest ve mimikleri kullanışlarını görebilmek adeta bir büyü…

Tiyatro oyuncuları rollerine bürünmüyor, oyun boyunca adeta o karakter oluyorlar. Bunu o oyuncuları izlemeyen, tiyatroya gitmeyen kişiler asla bilemeyecekler, maalesef…

Benim için en iyi oyun türü interaktif olanları, seyirciyle iç içe geçen oyunlar bana daha büyük bir keyif veriyor. Sanrım oyuna dâhil olmak, kendimi onlardan hissetmeme neden oluyor.

Oyuncular rollerini yaşarken bende kendimi onların o anki hayatlarına kaptırıyor, oyun boyunca kendimi konuyu yaşarken buluyorum. Düşünsenize, bu resmen boyutlar arası seyahat yapmak gibi bir şey. Kendiniz olmaktan çıkıp birkaç saat boyunca başka bir hayatı yaşıyorsunuz.

Bu bir terapi değil de nedir!

Hem kendi mutluluğumuzu hem de ülke mutluluğumuzu yakından ilgilendiren tiyatroya maalesef hak ettiği değeri veremiyoruz.

Belki de hem toplum olarak hem birey olarak korkuyoruzdur. Eleştiriden, tarafsızlıktan, gelişmekten, büyümekten…

Çünkü tiyatro başkalarıyla empati yapabilmemizi, hayata başka gözlerden de bakabilmemizi sağlayan bir nevi duyguların ifade dilidir. İçten dışa vurum gibidir, görmesini bilene…

Bize, bizi, bizimle anlatır aslında… Araya hiçbir elektronik bağ girmeden, direkt iletişim kurar. Oyun anında etrafınızda bir sürü seyirci vardır ama sahne ışıklarının yanmasıyla birlikte, bir anda, sadece siz ve oyuncular kalırsınız ortamda. Bu yüzden aynı oyundan herkes başka lezzetler alır, başka düşüncelere dalar.

Tiyatro konusunda beni en mutlu eden nokta ise bir gün yapay zekâ veya robotlar her iş dalına hâkim olacak olsa bile jest ve mimikleri olmadığı için asla tiyatro yapamayacaklar.

Yazarın Diğer Yazıları