CHP'li Aşkın Genç, Pınarbaşı'daki olaylı seçim akşamını anlattı

Milletvekili Baki Ersoy, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) onayladığı, ancak iddia ettiği hırsızlık ve usulsüzlüklerle Pınarbaşı halkının iradesine saygısızlık yapıldığını öne sürerek, Cumhuriyet Halk Partisi Kayseri Milletvekili Aşkın Genç’in, olaya tanıklık etmesine rağmen sessiz kaldığını iddia etti. Vekil Genç, sosyal medya hesabından yaşananları anlattı ve eleştirilere cevap verdi.

Milletvekili Baki Ersoy, CHP'nin İlçe Seçim Kurulu ve adliye koridorlarında kazandığı seçimi Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) onayladığı, ancak iddia ettiği hırsızlık ve usulsüzlüklerle Pınarbaşı halkının iradesine saygısızlık yapıldığını öne sürerek sert bir açıklama yaptı. 

‘Vekalet verdiğim bir avukatım bile olmamıştır’

Ersoy'un açıklamalarına cevap veren Milletvekili Aşkın Genç, kendisinin de adı geçen olaylara tanıklık ettiğini ve yaşananların tamamen farklı bir perspektiften ele alınması gerektiğini belirtti. Genç, o gece adliyede yaşananları detaylı bir şekilde anlattı ve olayın nasıl geliştiğini sosyal medya hesabından aktardı. Paylaşımda; ‘Çok şükür benim bugüne kadar ne karakolda ne de mahkemede hiçbir işim olmadı. Bugüne kadar Aşkın Genç olarak vekalet verdiğim bir avukatım bile olmamıştır. 50 yıldır Kayseri’de ticaret ve siyaset yapan bir aile olarak herkes bunu çok iyi bilir. Benim 31 Mart gecesi Pınarbaşı Adliyesi’nde şahit olduğum, bir Milletvekilinin Devletin Hakimine küfrettiği ve saldırdığıdır. Ben bir Kayseri Milletvekili olarak sağduyu göstererek olayların büyümesini engellemek ve yatıştırmak için var gücümle çalıştım, Hâkim Bey’in Kaymakam Bey’in makamına geldiğinde Baki Bey’i işaret ederek “Sen bana küfredemezsin, sen bana vuramazsın” dediğinde onu yatıştırmak ve teskin etmek için elimden geleni yaptım. Buna Allah da şahittir, oradaki yetkililer de. Baki Bey’in yaratmış olduğu gergin ortamı ve kitleyi yatıştırmaya yönelik çabalarımı ve gayretimi kamuoyuna bu şekilde yansıtmasını esefle kınıyorum, çok yazık. Olaylar tüm kamuoyunun ve kameraların önünde yaşanmıştır. Benim Kaymakam Bey’in odasında ısrarla söylediğim şey “Oylar sandığa nasıl giriyorsa sandıktan da öyle çıkmalı. Islak imzalı tutanaklar her parti yetkilisinde mevcuttur. Bırakın devlet işini yapsın, bırakın ilçe seçim kurulu işini yapsın.” Pınarbaşı ve Türkiye kamuoyu o gece orada ve sonrasında yaşananları çok iyi biliyor. Kazandığımız seçimin nasıl iptal edildiğini de biliyor. Pınarbaşılı hemşerilerimin 2 Haziran’da sandığa gidip oylarını kullanarak bu sefer çok daha büyük bir farkla Sn. Deniz Yağan’ı Belediye Başkanı olarak seçeceklerine inancım tamdır. Emeklinin, işçinin, öğrencinin içinde bulunduğu durum ile ilgili olarak söyleyeceğiniz tek bir söz yok mu? Devraldığımız belediyelerin borç yükü ile ilgili söyleyeceğiniz tek bir söz yok mu? Tüyü bitmemiş yetimlerin hakkının Cumhur İttifakı belediyelerinin saltanat ve şatafatına harcanması konusunda tek bir sözünüz yok mu?’ ifadeleri yer aldı.