2020-2021 sezonu her açıdan zor geçecek. Kulüplerin geleceği belkide bu sezon yapılacak hamlelerle, atılacak adımlarla belli olacak.
Geçmişten gelen sıkıntılar birikip, mevcut yönetimlerin başına bela olmuş, adım atamaz hale gelmesine sebep olmuş.
Bütün kulüpler bu kör kuyudan çıkmak, harcama limitlerine, geçmiş borçlara, bankalar birliği ile yapılan anlaşmalara çare arıyor.
Aslında bu günler kulüpler için iyi günler. Asıl tehlike gelecek sezon bankalar birliğiyle yapılan anlaşmaların ana paraları ödenmeye başlayınca sıkıntı hadsafhada olacak.
Kulüpler bir yandan bu sezonu diğer yandan gelecek sezonları kurtarma, içinde bulundukları kör kuyudan çıkmak için plan yapıp çare arıyorlar.
Ama bu öyle kolay kolay içinden çıkılack bir kuyu değil.
Ne iple ne de halatla bu kuyudan çıkamaz hiçbir kulüp.
Federasyon adeta geçmiş dönemlerin hesabını şuanda kulüpleri yönetenlere kesip işin içinden çıkıyorsanız çıkın yoksa kapıyı kilitleyip gidin.
Federasyonun kulüplere bıraktığı tek çare altyapıda, bu ligi kaldıramayacak, oyuncularla çıkıp, paf ligi gibi bir lig ile ne haliniz varsa görün diyor.
Ligin kalitesi, marka değeri her geçen gün düşecek ve yayıncı kuruluş yarın-öbür gün ben yokum, bu ligi yayınlamanın bir anlamı yok derse de kimse şaşırmasın.
Çünkü yayıncı kuruluş marka değeri olan, herkesin bildiği tanıdığı isimlerin oynadığı, al benisi olan, ticari geliri olan bir ligi yayınlamak istiyor.
Federasyon ise harcama limitleriyle kulüpleri çıkmaza sokmuş durumda, bankalar birliği de seneye baltayı indirecek kulüplerin kafasına.
Kayserispor'un da durumu diğer kulüplerden farklı değil. Hatta en kötü olan kulüplerden biri.
Bir tarafta harcama limiti diğer yandan borç diğer yandan transfer tahtasının kapalı olması.
Yukarı tükürsen bıyık aşağı tükürsen sakal misali adım atacak hali yok yönetimin.
Kayseri şehri topyekün kulübüne sahip çıkıp, yönetenlere destek olmalı. Yoksa iş işten geçmiş şuanda. Sonra sadece geçmiş olsun demek kalır!
