'Ayıran, kayıran değil, birleştiriciyiz'

Kayseri Ticaret Odası Başkanı Ömer Gülsoy, odaların siyaset üstü olduğunu belirterek, 'Erciyes Dağı'nın Kayseri'yi kucakladığı gibi tüm iş dünyasını kucaklıyoruz' dedi.

'Ayıran, kayıran değil, birleştiriciyiz'

Cumhur İttifakı’nın sizi desteklemesi ile ilgili neler söylersiniz?

Cumhur İttifakı ile ilgili tespitiniz doğru. Ama biz siyasetten uzak bir sivil toplum kuruluşuyuz, resmi bir kurumuz. O yüzden biz siyasete bulaşmadan iş insanımızın sıkıntıları nedir? Onu dile getiriyoruz. Onun çözüm aşaması içerisinde cansiperane çalışıyoruz. Bu nedir? Doğru zamanda doğru şeyler söyleyerek insanların sıkıntılarını çözüm aşamasında düzgün raporlayarak, ilişkilerimizi kullanarak ki Kayseri Ticaret Odası bugün yerelde de genelde de her yerde ilişkimiz çok iyi ve saygın bir odayız. Yerelde çözülecek olan sorunlarımız, sıkıntılarımız varsa bunları bağırmadan, çağırmadan, düzgün ifadelerle birlikte çözüyoruz. Biz; bağırmıyoruz, bağrımıza basıyoruz.

Esasında Kayseri’de ortak kanı siyasetin STK’lardan uzak durması yönünde…

Kayseri Ticaret Odası'nda siyaset karışmıyor, biz de karıştırmıyoruz. Ama tabii ki şimdi her iş insanının, gönlünde bir siyasi görüşü, bir siyasi partisi var. Bunları bizim dışlamamız mümkün değil. Kayseri'nin en büyük sivil toplum kuruluşuyuz, meslek örgütüyüz. Kayseri'nin en büyük meslek örgütüyüz. Bu iş insanlarımızın içerisinde çeşitli siyasi partilerin, görüşü olan, yönetiminde olan, üyesi olan veya sempatizanı olan onlarca iş insanı var. Biz kucaklayıcıyız. Biz bağıran değil, bağrına basan bir yapı anlayışı içerisindeyiz. Biz ayrıştıran değil, kavuşturan bir yapı anlayışı içerisindeyiz.

Siyaset dedik, seçim dedik, malum ülkemizde seçim sathına girmiş durumda. Siz Ankara'yı düşünür mü?

Biz odacılığa devam diyoruz. Şu anda bizim odacılık olarak bir seçimimiz var. Biz şu anda kendi seçimimize kitlendik. Kazasız belasız seçimimizi yapmayı Rabbim nasip etsin. Ondan sonra da ülke genelinde seçimler, arkasından yerel seçimler var. Rabbim bu ülkeye, bu vatana, bu devlete, sadakatle hizmet edecek; düzgün, dürüst insanlar tarafından yönetilmeyi nasip etsin diye dua ediyoruz. Onun için şu an siyaset düşünmüyoruz. Düşünmüyorum daha açıkçası. Önümüzde bir Ekim seçimlerim var. Bir Ekim seçimleri için iş dünyamıza, Kayseri'mizin ekonomisine, bu şehrin ekonomisine, bu şehrin insanlarına daha iyi nasıl hizmet edilebilir? Daha hayat standartları nasıl yükseltilebilir? Bu şehir turizmden, ihracattan, yatırımdan nasıl daha fazla  faydalanabilir? Bizim bütün çabamız bu konu üzerinde. Biz tüccar bir aileden geliyorum ben. Elli yıldır bu ticaretin içerisindeyim. Onun için dedem derdi ki, ‘oğlum ne iş yaparsan yap. en iyi şekilde yapmaya çalış. Ayakkabı boyacısıysan da işini iyi yap’ derdi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ güzel veciz bir sözü var biliyorsunuz. Vatanını en çok seven, işini en iyi yapandır diye dedem rahmetli biz hep bu şiar üzerinde büyüttü.

Kendinize bu yoğunlukta zaman ayırabiliyor musunuz? Nasıl deşarj oluyorsunuz?

Vallahi torunlarımla geçirdiğim zaman en güzel zaman. Rabb'im öncelikle o torun sevgisini, bu duyguyu cümlesine yaşatsın. Onlarla geçirdiğim zaman en çok dinlendiğim, keyif aldığım bir zaman. Onun haricinde fazla bir saat kendimize ayıramıyoruz. Ben 9 yaşından beri ticaretin içerisindeyim. İşkolik bir insanım. Onun için işimden büyük bir keyif alırım. İşim her neise;  iyisini yapmak, daha mükemmeli, daha daha iyisini yapmak için çaba gösteren, emek veren ve mücadele eden bir insanım. O yüzden işin bana verdiği keyif bambaşka,  inanın hiçbir şeyden zevk almam yani. Önce işlerim.

Eşiniz bundan şikâyetçi olmaz mı?

Eşimden Allah razı olsun. Kendisi her zaman bana büyük bir destek olur. Kendisi de bu yolu iyi bilir. Onun için de eşimden burada çok büyük bir destek görüyorum. Pek şikâyetçi değil, alıştı.

 Çocuklarınız şikâyetçi miydi büyürken?

Biz mücadele diyoruz ya, çocuklarıma fazla zaman ayıramadığım zamanlar oldu. Doğru. Ama elimden geldiği kadar da aileme, özellikle çocuklarım 10 – 12 yaşına gelinceye kadar mümkün olduğu kadar her fırsatta zaman ayırdım.  Bizim gördüğümüz, geldiğimiz kültürden kaynaklı 10 - 12 yaşına kadar onlarla iyi ilgilenmek gerektiğine inanırız. O zamana kadar da çocuklarım hep yanımda oldu. Çocuklarım da benim arkadaşlarım gibidir.

Haber-Foto: Dilek Bayram

Haberin Başına Dön
1
2
3
4
5