2016 yılında Boğazlıyan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında dava açılan Kayseri Şeker Fabrikası eski Genel Müdürü Levent Benli’nin yargılanacağı mahkeme bir türlü belirlenemiyor.
2 sene boyunca Yozgat Adliyesinde bekletilen iddianame 1 yıl önce Kayseri Adliyesine gönderilmişti. Kayseri Mahkemelerince görevsizlik kararı verilen dosya Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmişti.
Sonrasında Uyuşmazlık Mahkemesi davanın Yozgat Mahkemelerince görülmesine karar vermiş ve dosya Yozgat’a gitmişti.
Yozgat Ağır Ceza Mahkemesi dosyası iddianameyi kabul etmiş ve 17 Ocak 2020 tarihine de duruşma günü vermişti.
Ancak daha ilk duruşmada avukatlarının talebi ile Levent Benli’nin ifadesi dahi alınmadan mahkeme dosyayı bu kez de görevsizlik kararı vererek Kayseri Ağır Ceza Mahkemesine yollama kararı verdi.
Bu davalarla ile ilgili olarak bilindiği üzere Kayseri Kamuoyunda Kayseri Şeker’e kumpas iddialar dile getirilmekte ve bu durum aslında bir kafa karışıklığını da beraberinde getirmektedir.
Zira geçen hafta içerisinde Kayseri yerel gazetelerinden birisinde Kayseri şeker Fabrikası çalışanlarına açılan bu davaların bir kumpas ile açılan davalar olduğu iddiası yazılmış ve Kayseri de tartışma konusu olmuştu.
Kayseri Şeker Fabrikası A.Ş. 65 yıldan beri Kayseri de faaliyet gösteren, bugün 3 adet şeker fabrikası olan, yılda 450 bin ton şeker ile ülke toplam şekerinin % 18 ini üreten, kurulduğu günden beri Kayseri ekonomisine yön veren, sözleşmeli ekim yaptırarak Kayseri Yozgat Nevşehir Turhal Tokat da faaliyet gösteren on binlerce çiftçi ailesine tarım faaliyeti sağlayıp ülke ekonomisine önemli katkılar sunan bir kuruluş. Hal böyle olunca Kayseri Şeker Fabrikası üzerindeki tartışmalar bir türlü bitmiyor. Tabii Kayseri Şeker kaynakları kuvvetli, arsası arazisi çok kıymetli herkesin gözünün üstünde olduğu bir kuruluş.
Bu durum Kayseri şeker fabrikasını ve özellikle başkanını hedef haline getiriyor. Zira karar mekanizmasının en başında O bulunuyor. Haliyle istekleri yerine getirilmeyenler, çeşitli rantlar peşinde koşup istediğini alamayanlar, Kayseri Şeker “sevdası” hiç bitmeyenler, birtakım siyasetçiler Kayseri Şeker üzerinden ellerini hiç çekmiyorlar.
İşte bu yaklaşımlar maalesef aslında hiç kimsenin kendi başına gelmesini istemediği bir kısım hadiselerin olmasına neden oluyor. Hileler, kumpaslar havada uçuşuyor. Herkes birbirini acımasızca insafsızca suçluyor.
Hele bir de yargıda siyasette tutar dal bulmuşsa vay ki vay!
Nitekim yukarıda bahsettiğimiz genel müdür ile birlikte dava açılan ve açılmak üzere olan iddianameleri hazırlanmış olan Şeker Fabrikası çalışanları ile ilgili olarak anlattığım bu nedenlerle çok ciddi kafa karışıklıkları oluştu kamuoyunda.
Mahkemelerin bir türlü bakmak istemedikleri bu davalar neden masa tenisi topu gibi bir oraya bir buraya gidip gidip geliyor anlamak çok zor.
Yani eğer suçsuz olduklarını düşünüp ceza vermemek için kimse bu davalara bakmak istemiyor ise bu işin vebali çok ağır..
Her durumda da sorumluluk çok ağır.
İnsanların alnına FETÖ terör örgütüne üye olmak yaftasını iliştirmek gerçekten de ağır bir yük olmalı. Hayatlarını, çocuklarının hayatlarını en sonuna kadar etkileyecek olan bu durumlar en hafif tabiri ile vicdanen rahatsız etmeli ilgili ve sorumlu kişileri.
Yok diğer türlü ise yargı hızlı davranmalı gereğini yapmalı bir an önce meseleyi bitirmelidir. Aksi durumda geciken adalet adalet olmayacaktır.
Bu işlerin uzaması, sürekli sürüncemede olması Kayseri Şeker gibi Orta Anadolu’nun gözbebeği bu güzide kuruluşu olumsuz anlamda çok etkilemektedir.
Zaten şeker sektöründe politikalardan kaynaklanan geneli etkileyen sorunlar her geçen gün artarken, ülke ekonomisinin zor günlerden geçtiği bu günlerde Kayseri Şeker’in rutin faaliyetlerini dahi yapamaz hale getirilmesi, yatırımlarının engellenmesi, itibarının azaltılması hiç kimseye yarar sağlamayacaktır.
Kayseri şeker köstek değil destek olunması gereken önemli dinamikleri olan bir kuruluştur. Hiç kimsenin kişisel ihtiraslarına terk edilemeyecek kadar önemsenmesi gereken bir şirkettir.
Velhasılı aklına esenin operasyon çekeceği bir yer değildir burası.
Herkes sorumlu davranmalı, sorunlar varsa yıkmaya devirmeye çalışmak yerine yardımcı olmalıdır.
