Mehmet Serbez

BİLE BİLE LADES...

Mehmet Serbez

Türkiye’de en kolay ve kazançlı iş sömürücülüktür... 
 
Sömürücülük te ne ki? diyenleri duyuyorum.
 
Çok fizik, matemetik yaparak kafanızı karıştırmayım, değişiyorlar ortamına göre, kimi dini sömürüyor, kimisi milli duyguları, kimisi gönül işlerinde sömürücülük yapıyor. Kısacası değişiyor bunlar. 
 
Ama kazanan hep sömürücüler oluyor. 
 
Bu işi de en güzel yapanlar sokakta adına dilenci dediğimiz istismarcılar.
 
Her gün onlarcası ile yüz yüze gelirsiniz.Bazen öyle cümleler kurarlar ki, bir anda cebinizi avuçlarına boşaltırsınız. 
 o sizin arkanızdan kıs kıs gülerken, siz Erciyes’i omuzlarınıza almışsınız, 9 keçili ağa gibi kabara kabara ‘Cenneti kurtardık’ edasıyla yol alırsınız. 
 
Aslında hepimiz biliriz ki, birçoğu bizden zengindir. 
 
Televizyoncu arkadaşlar zaman zaman bu sömürücü dilencilerin haberini yaparlar. Görürüz aslında birçoğu bizim bir aylık kazancımızı birkaç saatte toplar giderler. 
Dilenmeye taksi tutup geleni bile gördük. 
Benim asgari ücretli gardaşımı da 12 saat sömürürler gıkı çıkmaz. 
Şükreder. Elimiz ayağımız tutuyor çalışıyoruz. Ya şu dilenen gibi olsaydık der derin derin iç çeker... 
 
Bile bile lades oluruz... 
Bunun bir çaresi yok gibi görünüyor. 
 
Son yıllarda bu dilencilerde sisteme ayak uydurmaya başladılar. 
Eskiden ‘Allah rızası için’ diye başlayan cümleler artık...
‘Pardon abicim, birşey sorabilir miyim ?’ diye başlıyor. Doğal olarak, ‘Buyrun’ cevabını verince iş işten geçmiş oluyor... 
‘ Bir sadaka’ diye uzanan eller, bugün’ Bir liranız varmı ?, marketten pirinç veya şeker alır mısın?  şekline dönüştü... 
 
Elbette el açmak zordur, büyük bir meziyet ister. 
Günümüz şartlarında ana, evladından, evlat babasından bile birşey istemeye çekiniyor.
 
Yazımın başında da belirttiğim gibi, memlekette en kazançlı iş sömürücülük.
Duyguları sömürmek hayatın hangi kademesinde olursa olsun kazandırıyor.
 
İnsanların helal rızıklarını, kandırarak, istismar ederek elinden almak şüphesiz kimseye fayda getirmeyecektir. 
Bir tarafın kaybettiği belki üç beş kuruş olacaktır. Ancak istismarcı taraf keşke kaybettiklerinin farkına varabilse...
 
Temennim, bu satırları okuyan bir istismarcının bu alışkanlığından vazgeçmesi ve az ama öz kazancını ağız tadı ile yemesine vesile olabilmek.
 
Yoksa bu işler zabıta ile polis ile çözülecek konular değil.
 

Yazarın Diğer Yazıları