Şenay Sarıaslan

Mülteci Olmak, Beni Vur Beni Onlara Verme…

Şenay Sarıaslan

İnsan kalmayı başarabilmiş kişilerin en büyük sorunu empati duygularının ağırlığının altında ezilmesidir. 

Fazlaca vicdan barındıran bu duygu yüzünden bazen gereğinden fazla kendi, hakkınıza girmenize vesile olur. Oysaki başkasının kul hakkına girmediğimiz gibi kendi kul hakkımıza da girmemeli ve gereğinden fazla iyi olmamalı, yeri gelince saygısızlıklara tepki göstermeliyiz. 

Benim için mülteci sorunu da böyle bir şey işte… Bizler hem gelenek ve göreneklerimiz hem vicdanımız neticesinde misafirlerimizi genelde el üstünde tutar, en iyi şekilde ağırlamak için birbirimizle yarışırız. Ama misafirin de misafirliğini bilmesini isteriz. 

Sanırım ülkemize göç eden mültecilere de bu yüzden kızıyor, istemiyoruz. Savaştan kaçan bir milleti ilk önce vicdanımız ve Türk toplumunun yapısı gereği aldık bağrımıza bastık. Lakin onlar, bizlere göre, misafir olduklarını unuttular ve sanki ev sahibine misafir gibi davranmaya başladılar. Uyum sağlamak yerine, kendilerine uyum sağlanmasını istediler. Bizlerde haliyle ev sahibi olduğumuzu nezaket içerisinde hatırlatmak için mücadele ediyoruz. Bu bir bakış açısıydı. 

Diğer bakış açısı da mülteci olmakla ilgili… Dışlamak kolay, istememek kolay… Ama evini, memleketini, dostlarını bırakıp gelmek kolay olmamalı.

İlmek ilmek kurduğun hayatı geride bırakmak, emek harcadığın yuvanı zorunluluklar yüzünden bırakıp hiç bilmediğin bir ülkeye gelmek zor olmalı. Üstelik turist de değilsin, geldiğin yer bir çadır kent ve adın mülteci (sığınmacı) oluyor.

Bırakıp geldiğin sosyal statün veya ünvanın yok, konforun yok. Sığındığın ülkede sana sunulanla yaşamak zorundasın, düşününce zor bir şey değil mi? Yazarken tekrar Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşlarına minnet duydum. Kendi canlarını hiçe sayarak bize bir vatan bıraktılar, bitmek üzere olan bir ülkeyi yeniden var ettiler. Umarım bizler bu kıymetli emanetin değerini biliyoruzdur ya da biliriz. 
Konuyu dağıttım gibi oldu, mülteci olmayı yazıyordum.

Özetleyim. Mülteci olmak zor tabii ki, kimse ev sahibi olmak varken misafir olmak istemez. Yine burada konu dönüp dolaşıp kendini bilmeye geliyor diye düşünüyorum. Kraldan daha çok kralcı olmaya gerek yok. Mülteciler misafir olduklarını unutmazlar ise Türk milleti zaten misafirperverliği ile nam salmış bir millet, üzerine bir şey yazmaya gerek yok diyorum.  
 

Yazarın Diğer Yazıları