Seçim bitti geçim başladı. Kayseri’nin saygıdeğer Türk büyüklerinden birisinin seçimler sonrası yaptığı tek cümlelik özet dilimize pelesenk oldu. Doğru söze ne denir ?
SEÇİM BİTTİ GEÇİM BAŞLADI.
Tek gündem maddemiz ekonomi olmalı. Artık bunun kaçarı göçeri bahanesi kalmadı. Seçimlerin yükselttiği hareret sonuçlarla birlikte düştü. Devir teslim yapıldı. Mazbatalar alındı. Şimdi o makamlarda icraat zamanı.
Ancak çarşının pazarın ateşi bir türlü dinmiyor. Hayatın içerisinde olan, daha net bir tabirle anlatmak gerekirse nefes alan herkes ülmemizdeki ekonomik sıkıntının altında ezildikçe ezildi. Artık bıçak kemiği deldi geçti.
Biz ekonomist değiliz, yaşanan gelişmeleri en ince ayrıntısına kadar tahlil etme ve çözüm önerileri sunmak gibi bir bilgi ve birikime sahip değiliz.
Ancak şu bilinen bir gerçek ki; ekonomik dalgalanmalar doğal birer afet değildir.
Birden bire ortaya çıkmaz...
Bunların hepsinin altında birtakım gerekçeler yatmaktadır.
Türkiye’nin sıcak paraya olan ihtiyacı bir gerçektir.
Ülkemizin teknolojik, eğitime dayalı projeler yerine daha fazla yekün tutan inşaat projelerine yatırım yapması mega projelere yönelmesi bu sebeplerden sadece bir tanesidir.
Artık inşaatla büyüme ve gelişme hamlemizin doğru olmadığı gerçeği ile karşı karşıyayız.
Şimdi yapılan merkez bankasının verileri ile piyasaları rahatlatmaya çalışmaktır.
Ancak çarşı, pazarda; Ayakkabıcı Ali, konfeksiyoncu veli, manav şakir, bakkal Ahmet, kaportacı Mahmut, berber Kemal, dönerci Cemil’den oluşan ekonomi platformunda yapılan değerlendirmelere bakıldığında şöyle bir sonuç ortaya çıkıyor; “Bu yıl zor geçecek. belki yarı tok yatacağız, para kazanmayacağız. ‘Elbet kurt bu kışıda atlatacak, ancak yediği ayazı unutmayacak’ ” Yani, herkes tedbirini alsın, hesabını yapsın... Merkez bankası verileri sadece hastanın ateşini düşürüyor. Ancak, hastanın ateşinin neden yükseldiğini, bunun sebeplerine bakmaz.
Biz şimdilik düşürelim de, tekrar yükselirse o zaman bakarız mantığı vardır ki, gücüde yetkiside oraya kadardır.
Gerçek şu; Dış destek artık yok. Yatırımcı ürkek. Peş peşe gelen zamlarla birlikte çarşıda pazarda olan yangın kontrolden çıkmaya başladı. Sivil toplum kuruluşlarının ürkekliği bir kenara bırakıp ülkenin gündeminden ekonomiyi düşürmemeli. Vahlarla tühlerle geçirecek zamanımz yok. Artık silkelenip kendimize dönme zamanı. bırakalım artık siyasi lümpenliği kimsenin ilgisini çekmiyor. Kimseye haz vermiyor. İnandırıcı da gelmiyor. Siyasete olan güven dip yaptı.
Hepimiz, bir akıncı mantığı ile bu son Türk yurdunu ayakta tutmak için kılıç kalkanla olmasa bile gücümüzün yettiğince gece gündüz çalışmalıyız.
Bol kazançlı, bereketli günler.
